Mecaz gerçek arası dilim dosta niyazda;
Tefekkür buz dansında, özgüvenim ayazda.
Canı zülal eyledi canan işve kar kurdu,
Dondu gözpınarlarım, içimi dolu vurdu...
Ar kılcalım ah çekip haddini aşar daim;
Nabzıma pusan öfke, ondan daha mülayim...
Kendini güncellerken sevdamın oyun çağı,
İçimdeki sabinin tarumar oyuncağı...
Bakışlarım da rehin mazi penceresinde,
Bir şımarık hayalin tutku cenderesinde...
Hüsran dingini gönlüm dünyalık vuslat ummaz;
Bu ne yaman çelişki, hicrana da, göz yummaz...
Nefsini kılonlayıp emeliyle kapışır,
Dil kekre, şive künde derken şaşıp apışır.
Aşkın aşkınlığıyla derdini yurt edinir,
Yâre kavuşmak varken özlemiyle yetinir.
Şunca kinaye bile meramına kelepçe,
Ahde vefa katına edep dışı dilekçe…
Nasıl anlatsam bilmem, iç burkan bu tezadı,
Düşüncemi buyduran kısırdöngü muradı ?..
O ne yomsuz bir dilek kan revan pare pare,
Canlı bombadan farksız; Özden özür son çare:
Hasretimi yükledim tan atmayan geceye
Ve kırdım kalemi de, ukdem sır kalsın diye...
Yarabbi, ne olursun Araf’ta tutma beni,
İkmal için aşk eyle, mezun kıl talebeni !..
* Zülal : İçine kar kurdu atılarak soğutulan içimi enfes tatlı su.
* Buydurmak : Donmaya yakın soğutmak.
* Kinaye: Sitemli, dokunaklı, üstü kapalı söz.
* Yomsuz: Uğursuz.
* Tan: 1. Gün doğumu, 2. Kınama.
Yusuf Bilge
Kayıt Tarihi : 26.4.2018 01:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!