Arabaşı Çorbası

Arabaşı çorbası hilesizse mükemmel,
Kalitenin yanında gereken hünerli el…

Bir yazı ki asılmış daldık dükkân içine,
Çok kimse çorba içer bizde erdik zevkine…

Baktım çorba pek güzel, oldukça kaliteli,
İçmekten zevk de aldım çorba çok seviyeli…

Dedim, iki içeyim fiyat neyse öderim,
Bu çorbadan bıkılmaz, her gün gelir giderim…

Çorbanın sonrasında çoğuna çay gelmekte,
Çay gelmemesini şahsım önemsememekte…

Falana geliyordu, filan da içiyordu,
Şahsımın içmemesi pek sorun olmuyordu…

Çok yerden kaybederiz, söylenilse içeriz,
Bize çay söylenilmez biz, bu yüzden şairiz…

Ya gelme şeklim bozuk ya oturmam ve kalkmam,
Ya yürüyüş uygunsuz ya da bir tür konuşmam…

Haklı yönleri vardır, şahsımız itibarsız,
Bilmediği sebepten olsa gerek hep şanssız…

Bu yüzden de beklemem saygıdeğer şeyleri,
Edilen ikramları hak etmediklerimi…

Neyse konumuz çorba, kısaca anlatayım,
Derdimiz biraz uzun pek uzatmayacağım,

Kalite düşüyordu fark edilen bir hâlde,
Daha fazla kâr için belki başka şekilde…

Çorbada tat azalmış beyaz et konmamıştı,
İki içemiyorduk, iştahım kalmamıştı…

Deri konuluyordu, un dolduruluyordu,
Derisinden, kuyruktan çorba yapılıyordu…

Tereyağı azalmış, baharatı artmıştı,
Hamuru konmuyordu fiyat ucuzlamıştı…

Artık içemiyordum, ödeyip çıkıyordum,
Uğrayamayacaktım tat da alamıyordum…

(2011)