Ara Devrelerde Kisa Kesitler Öyküsü

Oğluuum
Oğluuuuuum, lan…!
Kime bağırıyorum ben sanki
Saç sakal birbirine karışmış öğle sonrasının ikibuçuk üç arası
Sahilin her tarafında etraftaki saran çevreleyen yüksek dağlardan soğuk serinliklerin estirdiği
Ve kasabanın vilayet meydanında yüzü zımparalanmış kesme taşlara vuran kış güneşinin
Isındıkça yaz günlerini anımsatan ve aratmayan sımsıcaklığın taaa içlere sinesi yakınlığına dolup taştığı
Bir taraftan da yatların teknelerin arasında deniz dalgalandırıp kayık yüzdüren martılar
Bir taraftan da birbirine karışmış çocuk sesleri martılara nispeten
Kimi heykelin ordaki basamaklara inip çıkıyor ,kimi nefes nefese bir biriyle kovalaşıyor,
Kimi direklerin arkasında
Kimi duvarların dibinde
Kimi kendi kendine saklambaç kimi herkese dokunup kaçan körebe kimi her tarafı herkese görünen ve gösteren
Kimi yerlerde yuvarlanıp sürünüyor kimi ayaklı tekerlekle mahsus bile bile ladese
Kimi dört tekerlekli dağ motorunun küçük çocukluğu, basıyor gaza
Basmıyor firene
Babası bas bas bağırıyor oğluuum, oğluuuuuum, lan…!
Manyak gibi sürme şunu az bi laf dinle onun bunun çocuğuna çarpıp ezeceksin
Demeye kalmadan çaaaaat küt…!
Diye bir çınlayış bir gürültü bir çığlık bir ağıt
Ağzı emzikli ortalıklarda tingirdeyip oraya buraya fırlayışını tutunmaya çalışan kundak çağındakine
Fırıl fırıl trafiksizlikte dönerek firensiz kaptırıp bindirince dört çekerlisi olan motor maketli çocuk
Ortalık birbirine girdi durum vaziyet kimi kime bağıracağını bilmezlere hepten kökten dağıldı karıştı
Kadının yapışıp tutunacak boşluk arayan elinde saat üç gibilerin ikindisi
Adamın dilinde lan oğluuuuum, lan oğluuuuum, sana gazdan elini çek firene bas firene diye
Ağız dolusu gürültülü köpükle,
Kaç defa anlatıp söylemedik mi lan manyak….! Homurtusu
İkindininkiyse saçı sakalı birbirine karışmışlığın
Feldir felekçi
Kaydı tutulmayanlardan çerçevesiz dosyasız, ağır aksaklarla hale yola gelip giren
Ara devreler temsili ve kısa kesitler öyküsü

Ocak/24