Bazı aptalları izliyorum birkaç zamandır, görüyorum ki ve benden başkaları da görüyor ki (alemi kör mü sandınız, ya da sizin gibi aptal mı?) en tepeye çıkmak için her türlü numarayı çekiyorlar... Sanıyorlar ki en tepede kalacaklar ölene kadar. Bir aşağı bir yukarı kan tere batmış bir halde koşturup duruyorlar. Yarış var yarış, en tepeye çıkma yarışı… En, en, en olma yarışı.
İşin bence komik olan tarafı, benim bunu fark ettiğimi anladılar anlamasına da (eh aptalların da az akıllı hocaları var canım, feleğin çemberinden geçerken sınıf atladığını sanan takımından, ben kaşar diyorum ya onlara, kendileri hangi sıfatı kullanıyorlar kendileri için acabaaa?) onlarla oynadığımı bilmiyorlar, okudular ve şimdi öğreniyorlar hahaayyyttt!
Sayemde inip çıkıp, bir ileri bir geri uğraşıp duruyorlar. Kulis, komplo teorileri, oradan buradan yandaş toplamaca, gırla gidiyor. Ağamsın paşamsın muhabbetleri…
Sokaktan geçene yapışıp, ahbap gel şurada şöyle bir durum var bu basitliğe ortak ol, uzat sen de elini tutuver ucundan (tut şunun ucunu döşeyelim abiii…) bir şey olmaz diyorlar. Zavallı alet kafalı da, alet oluyor bu düzenbazlara... Bu tiplerin adını da "kullan at" koydum ben, alışmışlar kullanılmaya.
Haa bunların bir de ekip halinde halay çekenleri var, ben onların hepsine birden diyorum kiii "alayınaaa..."
Yandaki asansörde karşılaşıyoruz bu aralar, bir hırs bir sinir ki sormayın gitsin, öyle böyle değil. Melek yüzlerinden maskeleri düşmüş, geri takmaya çalışıyorlar fakat faydasız, düştü bir kere maskeleri, gördüm gerçek yüzlerini… Kiminle dans ediyorlar değil mi?
Sen asansörde ne arıyorsun dediğinizi duyar gibi oldum, eee aptallarla eğlenirken ben de inip çıkıyorum ya asansörle. Ne yani merdiven mi kullanacaktım, onlar asansör kullanırken. Sadece asansöre bindim, ne onun bunun sırtına, ne de dolmuşa. Dolduruşa ise hiiiçç gelmem.
Eee hak ettiler bütün söylediklerimi, şu anda sizler de okuduğunuza göre, yazdıklarımı diyeyim. Yaşamda belli bir tavır ve duruş sergileyip, kendi halimde oturup dururken, aptalların çevirdiği filmleri, ancak figüran olabileceklerin baş rolde olma çabalarını görmezlikten gelip susamam ki. Hayatta görülmemiştir bu, beni tanıyanlar bilir.
İnsan gibi yaşıyorum; her zaman derim ya, insan gibi insan olmaya çalışıyorum. Bu dünyadaki görevlerimin sorumluluğunu bilerek, eğilmeden bükülmeden, dosdoğru, kimseyi kullanmadan, ayak oyunları yapmadan, bulaşmadan, yılışmadan.
Bir faydam olmalı, insana, hayvana, doğaya… Zararım değil.
Bir iş yapıyorsam; hakkını vererek, aklımı kullanarak, doğruyu, iyiyi bulmaya, düzgün ve güzel yapmaya çalışıyorum. En önemlisi de sadece kendimle yarışıyorum. Ondandır ki aptallara söz söylemeye sonuna kadar hakkım var.
Bu günler geçecek, bütün mevkileri, unvanları ve paraları bu dünyada bırakıp gideceğiz bunca hırsı, bunca entrikaları, kavgaları, dedikoduyu, yalan dolanı, ihaneti ve bencillikleri yapanlar ne kazanarak gidecekler anlamam. Ve yitirilmiş insanlıklarıyla nereye?
Aptalların şunu da düşünmeleri şart; televizyon, internet, facebook, google… Filan feşmekan bütün bu sınırsız teknoloji bir düğmeye basıldığında ve çöktüğünde, kadınlar ellerinde örgüler, tığlar, danteller örerken, erkekler kahvehane köşelerinde pineklerken, üstelik asansör de çalışmayacak nasıl çıkacaklar inecekler o merdivenleri sürekli, nasıl yarışacaklar insan olarak değil de sadece rakip olarak gördükleriyle?
En tepeye çıkma hırsıyla iteklerken arkadaşlarını, dostlarını, kendilerinin de ayakları kaymayacak mı o basamaklarda? Tepetaklak düşerken ellerinden tutan olmayacak bilsinler.
Aptallara akıl vermiyorum, seni beni beğenmezler, onlarla mı uğraşacağım, akıllılarla yaşamak varken. Doğru yolumdan şaşmadan gidiyorum, aptallara da dilimi çıkartıyorum, seyrediyorum, eğleniyorum, naniiikkk yapıyorum… Tamamına “De Geetttt...!
21 Şubat 2013
Kayıt Tarihi : 31.10.2013 03:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!