şarabi istasyonlarda raylarda parlar gözyaşlarının vefasız
yerin dibine batasıca kehribari tortusu
devran yıkar nice kahrolurum sarındığım
kadehler bomboş düşmüş yanağında lal rüzgarla
faydasız nizami ölemem bu şehirler mahpus damı
heder olan gökyüzüne sormakla bitiremem bulut kahrı
sesin uzak bulanık yüzün ağzının kıyısında ömrüm kemani ince içli dağlanır hayalsizliğine gülüşünün
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var