Aptal / Nesir Şiiri - Taş İskele

Taş İskele
428

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Aptal / Nesir

Gücün arttıkça sadece deli tozu değil, zincirlik deliler de yapışır sana.
Ağırdır bazı duygular.
Bana bir akıllı denk gelmez diyen, delisiz yapamayacağını bilecek kadar akıllıdır.
Sen gücünde kal.
Yoksa yapışan tozlardan aldığın yaşam enerjisiyle güçlenmeye gör.
Farklı bir enerji hissetmek, bir sığınak misali olsa da, sığınak her zaman eğreti.
Her an başa çöker.
Çoklu sarmalla yaşarsın aklını.
Şaşarsın.
Aklı anlamaz olursun.

Akıl varsa hırs vardır; haset, gösteriş vardır.
Akıl masumane bir zaafla başlar hatalar tepkimesine.
Her hata artık bir deneyimdir.
Yavaş yavaş sıyrılırsın aklından.
Duygularını tartamazsın.
Bir sıcak bakışta, bir gülümseyişte insanın çağrısını duyarsın.
Akıl ihtimal hesapları yaparken, duyguların karmaşasına esir kalırsın.
Aklın, hiçbir fark yok, her şey aynı derken, duyguların farkın farkından yeni bir yaşam enerjisi araklar.
Deneyim ile ne istediğimizi, ne de istemediğimizi biliriz.
Kendimizi ıraksarız, en başta kendimizden…
Yalın kendi akarımızda yunmaktan başka çaremizin kalmadığı en son deneyimimiz olur. Deliririz.

İnsan insana çarpar, gerçek sandığımız sanal ömür oyununda.
Ve bu oyunda her şey seninle çalışır.
Komutlar delicesine gelirse, deneyimler yenilgiye uğrar, keyfin enerjisine ulaşır her bir duygu.
Duygular ağırken, hafifler.
Ağlarken zirvesindedir
Ki yürek göze hicret eder…
Hırs, haset, gösteriş yok olur.
Gülümseriz, bir insanı gülümsetmeye çalışırken.
Vuruluruz bir tebessüme, bir tebessümden vurgunlar yeriz.
Deneyimler suyumuza set çekmedikçe coşkunun iç dinamiği gülümsetir, en pesimist yanımızı.
Gülümseme sarar benliğimizi; ağlayacakken, gülümser masumca bir yüz...

O yüz, en deli yüzümüzdür.
Akıl somurtur.
O yüzden boşuna değil, gülene ilk sorunun,
-Ne gülüyorsun, deli misin? denmesi.

Deneyimimizin kör bıçak, bol ihtimalli işkencesinden, duygularımızın keskin bıçak sevecen belirsizliğinde ölmeliyiz, arada sırada olsa da…

Yoksa,

Kat kat çöker içimize deneyimin tortusu.
Atık öğrendim deriz.
Gülümseriz “bu sefer başka olacak” dediğimiz yeni bir başlangıca.
Artan tedirginlikle, kuşku ile inadına umutla gülümseriz (!)

Her halükarda çekimimiz büyüdükçe, aklı terk eden oluruz.
Aklı terkin son durağı delirmek ise sorun yoktur.

Stop.

Düzenbaz olmayanlar ya da düzen tanımayanlar delidir.
Delilik Allah’ın bir lütfudur.
Muaftır her türlü eyleminden.

Deha ile delilik arasındaki inci çizgiden dem vurmaya gerek yok.

Ah normlar…
sözüm ona biz normal, ortalama akıl sahibi hedef kitle.
*
Boynumuza asılan yem torbasında iğrenç güdülerle ile a-normali normalleştiren bir çobanın eline düşeriz de güdülürüz.
Aptallaşırız (kendi adıma).

Ki bir çoban,
Aptal çobanı…

Sürüsü,
Deli değil hâşâ,
Akıl baliğ ve fakat aptal…

Her türlü semavi dinde bunun hükmü muhkemdir amma,
Aptal çobanlarının buna tefsiri ne ola ki?
*
Elinde bağlama abdal,
“Böyle gelmiş böyle gidecek, korkarım vallah.”

Akıl, baliğ olmuş mantığa büründürüyor halini,

Deli ise tebessümünde…

Aptal mı, tanımı dahi gereksiz, aptal işte…
*
-Tebessümle-

Taş İskele
Kayıt Tarihi : 17.11.2022 17:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


-Alfa, beta hatta gama kuşağından esinle-

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Gün Işığı
    Gün Işığı

    yazının ilk kısmı bu ara üzerine yoğunlaştığım düşüncenin, sanatsal aktarımı..

    teşekkürler değerli kalem'e..

    Cevap Yaz
    Taş İskele

    Teşekkür ederim Gün Işığı....Saygı ve sevgi ile.

TÜM YORUMLAR (2)

Taş İskele