Hayatın akışı hep böyledir durmak nedir bilmez
Doğuştan göç hüznü yüklemiş omuzumuza
Bilmeden son durağa yürüyoruz düşe kalka
Zamanla anlıyoruz elbet yolun yordamını
Zamanla atılan teyellerin iplik acısını
İçimizdeki mevsimler bilmeden üşüşür üstümüze
Elinde fırça bedenimizi tual gibi işler
Vuslat sanrısıyla güz ağrısı dolar usulca
Saçlara doluşur önce ilk sızıyla
Gümüşten daha gri çiy vurgunuyla
Yüzlerde yaşamın çeltik izleriyle takvim yazar
Gülüşünü kimliğine ekleyerek
Dizlerden dermanı alır azar azar
Siyah beyaz anıların sessiz uğultusuyla
''Yürü be ya kulum'' demeyi de unutur bazen
Gün gelir antik anılarda seyre dalarız belleğimizden silinmeyen müzeyi
Gün gelir gözlerden silinir yaşamın feri
Geriye el sallamak düşer
"Yolcu yolunda gerek" diyerek
Dilimizde çırpınan sözleri yutkunarak
Son durağı bağrımıza basarak
Durmak bilmeyen çarkta duruluruz elbette
Kayıt Tarihi : 9.4.2021 14:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gülsen Dede](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/04/09/antik-anilar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!