Üç beş kendini bilmez dediler,
Yüzlerini bile millete gösteremediler.
Bayrağımı çaldılar zannettiler yere,
Kendilerini kahraman sandılar yok yere.
Oysa ki hainliklerini bilmediler.
Nerden bilsinler ki;
O bayrak kan çukurlarından çıkmıştı göğe.
..
Bana selamını getir
Tenime rengini veren
Yedi tepeli istanbul toprağının
Bir vapurun haykırışını
Yahut gül yüzlü annemin sesini
Ben şimdi dört yanı yalnızlıklarla çevrili bu şehirde
..
GÜRKANİ'miz duyduk güle hasretmiş
Kucak-kucak topladıkta gönderdik
Her taraftan bir gül gelsin istemiş
Demet-demet bağladıkta gönderdik
Sabah gün doğmadan çıkıldı köye
Özenle toplanıp konuldu suya
..
Yıldızlar sardı gecemi
Haykırmak ister yüreğim
Tutuklu dilim.
Gözlerim gecenin sonsuzluğunda
Kaydırır yıldızları
Tüm yıldızlara SEVGİMİ yükledim.
..
herşey ard arda
kovalamacada
doğum büyümeyle
büyüme gelişmeyle
sorular cevaplarla
yaşam zamanla
kovalamacada
..
Bir duysam,
Bir duysam,geleceğini dudaklarından......
Titrerdi dudaklarım heyacanla,
Öpeceğim onları diye....
Bir görsem,
Bir görsem,geldiğini gözlerimle.....
..
Yüreğimi kağıt gibi buruşturma,
Dertlerime gömme beni.
Kulağım duymaz, arkamdan söylenen,
Yalan gerçek sözleri.
Gözlerim görmez,
Karşımda Çirkin hareket yapanları.
Tenim hissetmez,
..
Senden geldiği belli
Kalakaldı üzerimde.
Kokun...... sesin......
Taşıyor her nefesinde.
Es rüzgar es
Her dokunuşun
Bedenimde yüreğimde.
..
bir özgürlüktü
yaşattığım
sende
yalnızlıklara
hapsettiğim
kalbime
..
gün sığınırken gecenin
koynuna
sahipsiz kaldım bu şehrin yitik
kuytularında
yağmalanırken gece
acımasızca
ıssızlığın içinde
..
kim bilir? ? ? ?
................sensizliğimi
.............................gecelere
.......................................vurulan
................................................kilitten
........................................................başka.
..
Karikatür yaptı bizi kızdırdı
Çizmeyi aşıyor bu Danimarka
Yeni oyunlarla sabrı taşırdı
Yarayı kaşıyor bu Danimarka
İnanmayabilir yoksa mantığı
Bulunmayabilir akıl varlığı
..
Kimler çağırdı seni
Hangi karanlığın çığlıklarına
Yolculuğun.
Ardında dinğin hüzün
Önünde yorgun bekleyişler
Nereye kadar;
Bu doğuş
..
güneşin yorgun ama
kadeh kadeh
kırmızı şarap sunan
batışını izliyorum..........
ardından ay yükseliyor
gülümsüyor...................
o sendin ve bende
..
Mini etek giyip çıkmışsın yola
Ellerin asılıp çekiştiriyor
Yaptığın eziyet değimli kola
Pazılarını mı geliştiriyor
Etek boyu belli uzatamazsın
Açık bacağını kapatamazsın
..
sen
yeni ayımsın
bense çoban yıldızın.
yıllar geçip gitsede
bağ bozumundan;
kadehlere koşan
şaraplar gibi,
..
sen benim yeni ayımsın
dolup dolup boşalacaksın
ama hep yeni ayım kalacaksın
samanyolu saran kalbimi
utangaç avuçlarımla örttüm
..
aynı güneşe gülümser günaydın deriz
aynı ayı selamlar, laflarız üç beş kelime
aynı yıldızları kucaklarız kenetlenircesine
.......her gece.......................tek nefeste.......
aynı evrende ikimiz de bir bilmece
aynı düşle güneşi göndeririz yarınlara
aynı yıldızlarla selam yollar
..
özledim seni
sesini, gözlerini
özledim sevgilim
özledim seni.......
kimse bana
senin gibi
gülmüyor.............
..
Mehtaplı gecelerde yıldızları sayalım
Kalbindeki sevgiyi at sen ben yakalarım
Seninle yaşamağa yüz yılımı veririm
Kalbimdeki o tacı sana şartsız al derim
Çiçeklerden bir çelenk doğumuna yaptırdım
Hatırlarsın o günü kapına ben bıraktım
..