Övgüler düzdüğüm, şiirler döktüğüm,
Öyküler kurduğum geçmişimin kağıt yığını,
Karşıdan öyle boş boş bana bakıyordu
Kısık mum ışığının altında.
Nicedir eimi bile sürmediğim,
Tozlarını bile üflemediğim solgun kağıtlar,
Kendilerini bir anda yok edip,
Beni çıkpak bırakmanın planlarını kuruyor,
İki camın açık kaldığı bir anda,
Teker teker cereyana kapılıp şehrin sokaklarına savrulmanın,
Fırsatını kolluyor gibiydiler.
Uykuma aldırış etmeden,
Bir bira daha açmıştım.
Merhametimin apansız gelip beni dürtmesini,
Uyandırmasını,
Azdırmasını,
Bekliyordum
Yarı kapalı gözlerimle.
Gök bulutlanmaya yüz tutmuş,
Ayın üstü çoktan örtülmüştü.
Salonda içimi açacak bir şeylerin olmasını bekliyordum.
Şarabı dün bitirmiştim.
Sadece iki biram vardı.
Tekel iki gündür hastaydı.
Mum bitmek üzereydi.
Karnım acıkmıştı.
Ev soğuktu.
Kedim dün ölmüştü.
Azıcık mutluluk için,
Bir mucize gerekliydi.
Birden onu gördüm.
Geçmişimin pasaklı sayfalarının yanıbaşında,
Soğuktan büzüşmüş,
Beyaz ellerini ovuşturuyordu.
İçimin aydınlandığını hissettim.
Hemen şu anda kapı açılsa,
Beni terk eden kadınların yarısı
Ellerinde beyaz şaraplarla
İçeri dalsa,
Bu kadar mutlu olmazdım.
Onu oraya ben koymamıştım.
Ne zaman, ner’den, nasıl gelmişti?
Bana bakmadan üşüyordu.
Soracak sorusuzluktan,
“Üşüyor musun” dedim.
Gülmekten beter yüzüme baktı
“Üşüyorum” dedi usulca.
“Yanıma gel, şuna sarın”
“Bak ayakların çıplak, üstün ince
titriyorsun”
Yüzüme bakmadı.
Ellerini, sönmeye yüz tutmuş muma götürdü.
Yandaki kağıtlara gözü ilişti.
Işıltılı gözlerle
Birkaç sayfayı karıştırdı.
Bana bir an baktı,
Gülümsedi sanki.
Yavaşça yerinden kalktı.
Yanıma geldi,
Battaniyeme sarındı.
Bana gerçekten gülümsedi.
“Seni iyi gördüm”
“Şimdi hoşça kal,
büyüyünce yine gelirim”
Sonra kalktığı, geldiği gibi
Sessiz sedasız
Gitti.
Bir yerlere yetişmem gerekiyormuş gibi yerimden fırladım.
Geçmişimin kağıtlarının tozunu aldım.
Onları düzene koydum.
Evin bütün camlarını açtım.
Kağıtların hiçbiri,
Yerinden kıpırdamadı.
Bu gece geçmişimin pasaklı sayfalarının yanıbaşında,
Geleceğimin yalnız çocuğu,
Yalın ayaklarıyla,
Bana konuk oldu.
.
26 Mart’02 - Taksim
Ertan TanobaKayıt Tarihi : 12.4.2002 00:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ertan Tanoba](https://www.antoloji.com/i/siir/2002/04/12/ansiz-konuk.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!