Annem hasretim sancıdı sana.
Bugün yine gurbet gönlümün kapısını tıklattı.
Kim o! ,dedim.
Ses vermeyince anladım.
Burkuldu yüreğim.
Gelen senmisin Annem?
Yüreğimde ayak sesini duydum.
Tülbentin süzüldü tenime.
Yerle bir oldum Annem.
Senmi geldin sessiz mekana?
Annem senmisin,senmisin Annem?
Oooy sesine kurbanım Annem.
Nasıl özlemişim bilirmisin?
Nasıl duman olmuşum?
Nasıl hasret yağmurunda, gönlüne çise vurmuşum?
Nasıl hasretine dalmış,gözyaşımda akmışım?
Nasıl nasıl feryat figan etmişim?
Annem Babam diye haykırmışım,
Sarıkamış dağlarına.
Hasretin ayazında,Sarıkamışsız bile üşüdüğümü.
Emektar ellerine kurbanım Annem.
Ellerini özlemişim.
Yıllara meydan okuyan,çizgilerini özlemişim.
Gözlerini ana bakışını özlemişim.
Hasretin geceleri seni getirmiş rüyama.
Nasıl yargun,nasıl bitkin hiiiç konuşmamışsın.
Gözlerin hep konuşmuş hiç susmamış.
Bakışlarında yorgun feryadı görmüşüm.
Yıllara ödünlere yorulmuşsun.
Uyanmışım hemde ellerini yüzüme sürmeden,
uyanmışımda seni yoran yıllara düşman uyanmışım.
İyice öğrenmişim Annem.
Benim üç gurrbetim varmış.
Bir gurbetim sen,biri Babam,
diğeri zemherinin kardeleni sarıkamışımmış.
Annem bilirmisin?
Bir zamanlar senin büyütmeye çalıştığın bir çocuktum.
Ben büyümüştüm,Annem.
Şimdilerde şu gurbet elde,
yine o çocuğum sanki.
Ellerim ellerine tutunmaya muhtaç,
ben ayakta değilimn sanki.
Yürümeyi hiç tanımamış,
emekleyen çocuk gibi.
Ne olur annem,gel tut ellerimi!
Yine yürümeyi öğret yine yürüt beni.
Annem bilirmisin,
gurbetin ilk ağırlayışını,ilk sınavını?
Öyle soğuk ağırlarki,
sen nerdende çıkıp geldin der gibi.
Yavaş yavaş gizli gizli yürüyesin gelir.
Hani evkarlanıp yüreğine eşlik edip,
bir cigarada sen yakarsın.
Sonra yüsüzce senin yüreğini,
kül tablası diye uzatır sana.
Ve içtiğin sigarayı bastırıp söndüründe,
nasılda acır canın,nasılda yanar.
Yüreğinin sesiz caddelerinde,
inceden bir kaval sesi.
Hani vardırya;
Sürüsünü gurbete dağıtmış çobanın,
çaldığı kavalın sesi.
Hani o sürüsünü toplamak için kavalını çalarda,
gurbetin soğuk kayalarına,
savrulan ceylanlar duyarda o meyi;
Lakin heybetinden duymaz sanki,duymaz gibi.
Annem hani demiştimya,gel yürüt beni.
Farkında olmadan bırak yürümeyi,
gurbet acımasızca koşturdu beni.
Senin gibi değil,sevgiyle sabırla hiç değil.
Acımasızca ve çabukça,dedimya üvey gibi.
Hem bu kez daha güçlüyüm sanki.
Annem bilirmisin şu gurbetlerde,
hani bazan dalgın dalgın yürürsün sokaklarda.
Oysa gözlerin takılır gönlündeki yazılara.
Gözlerinin takıldığı her yerde şiirlerdir tanıdık olan.
Bir radyonun düğmesine basınca,
duyduğun türkülerdir tanıdık olan.
Sırtını rahatca dayatabileceğin türkülerdir hemşerin olan.
Annem bilirmisin?
Türkü sensin,
Türkü Babamdır.
Türkü benim.
Türkü memleketimizdir.
Türkü özlemlerimizdir.
Türkü gerçeklerimizdir.
Türkü öz kültürümüzdür.
Türkü ördüğümüz ömrümüzün duvarlarıdır.
Sonra içimizi ısıtan bir yuvanın sıcaklığıdır.
Ben sizleri şiirlere yazıyorum.
Ben şu gurbetin kışlarını şiirlere yazıyorum.
Yazdıklarımın ayazında tir tir titriyorum.
Annem beni andığınızda,
balkona çıkıp,yıldızlara bakarak,
hasretin rüzgarlarına türküleri şiirleri fısıldayın.
Fısıldayınki yüreğimiz şiirlerle türkülerle sıcak kalsın.
Yine söylüyorum.
Türkü bin kez daha Anadolu.
Anadolu bin kez daha türkü.
Dilek EJDER (Not: eski soyadı FIRAT'TI)
Dilek FıratKayıt Tarihi : 25.2.2007 11:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kalemin susmasın Allah sana sağlık ve uzun ömürler versin
Yüreğine sağlık sevgili Dilek.
Anam
Bir sabah uyandım, yanımda yoktun.
Hasretle yastığa, sarıldım anam
Gam yükünü çektim, kendi serime.
Sensiz bu dünyaya, darıldım anam.
Dokuz ay karnında, taşıdın beni.
Yardan güzel imiş, ananın teni.
Kırdıysam affeyle, anam ben seni.
Sensiz yaşamaya, kırıldım anam.
Ana sevgisinin, yeri dolmuyor.
Sensiz yaşamanın, tadı olmuyor.
Balıklar Anasız, suya dalmıyor.
Daldım da ağlara, sarıldım anam.
Hasreti gül edip, serdim yoluna.
Bağışla sen beni, sarıl boynuma.
Öyle muhtacım ki, anam koynuna.
Yoluna halıyım, serildim anam.
Telli turna gibi, yüzdüm göllerde.
Kokunu aradım, esen yellerde.
Göz yaşını gördüm, akan sellerde.
Derya’ ya karıştım duruldum anam
Bir sabah vaktinde, niyaza durdum.
Seher yellerine, hep seni sordum.
Ekmeğim bir tavşan, ben tazı oldum.
Koştukça, tükendim, yoruldum anam.
Gönül sarayımda, anamdır tahtım.
Gülmedi talihim, bu kara bahtım.
Sana kavuşmaktır, anam tek ahtım
Ben bu hasretlikten soruldum anam
Sıladan eserken, seher yelleri.
Özleminle açar, hasret gülleri.
Gözüme hiç gelir, dünya çölleri
Senin hasretinle, kavruldum anam
Korhani der, anam her şeyden yüce.
Aklıma sen gelin, Cennet denince.
Öpseydim ellerin gündüz ve gece.
Sensiz cehenneme, savruldum anam.
Aşık KORHANİ/ NİĞDE
Sevgili Dilek Yüreğinize ve Kaleminize Sağlık Analarımı, Annelerimiz, onlar için ne yazsak, ne çizsek azdır, bana Anam Şiirini anımsattınız, Kaleminiz daim olsun Başarılarınızın devamını dilerim, böylesine güzel böylesine asil duygulara ne ilave edilebilir ki, tam Puan ekleyerek Sayğılar sunarım
Sizi Türkiye'nin en ciddi ve en seviyeli Kültür ve Edebiyat sitesi olan TÜRKİYE ŞAİRLER BİRLİĞİ'ne davet etmek istiyorum. Günlük 250 000 den fazla ziyaretçi sayısı ve 27 000 üye, 4111 şair,187 yazardan oluşan kadromuz ile birlikte 195 000 yorum ile Türkiye'nin en kaliteli Edebiyat Sitesi olma yolunda hızla ilerlediğimizi bilmenizi isterim.
Aramıza katılmanızdan onur duyacağımızı bildirir, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Saygılarımızla
www.sairlerbirligi.com Adına
Reklam ve Halkla İlişkiler
Eylül Bahar
TÜM YORUMLAR (10)