Annem Dünya
1
Oturmuş gecenin minderine
anamın elleri ayışığı örüyor
Eş zamanlı tümcelerle
bir yeryüzü seni seviyorum
haftanın yedi günü doğarım anam aydır,
babam yıl
sanıyordum, annemi birden yerçekimi ellerinde eli
annem ölünce gölgeler de öldü beynimde
türkülerim sana dönük yönü kırmızıdır bundan
soluğunu nadasa bırakır annem
kendi bahçesini kurunca aklına
Bir yeryüzü daha nefesimin iç açıları toplamı
Gözlerin artık masum bir geleceğin satırbaşı
Köy okulunun çatısında unuturdu gökkuşağını güneş
analar ağlamasın diye seviştiği kızamıkla
saçlarını öpe koklaya gelin ederdi yeni deltalara ırmağı annem
vadiler dolusu sözcükler üretiyordu çocuklar
özgürlüğün yelesine atlar koştukça
yüreğimin çayırları doludizgin
Sen gökyüzü (olsan) kuşların en narin coğrafyasına
bir nehrin aktığı yatağa anne doluyor, sevinin
gözleri namluya sürülmüş mermi, desek
yüzü ay’ın yere inmiş hali
yanakların ay taşır
ellerin mavzer
içinden öfkeni taşır
usunda düşünce
taşır, taşır, taşır! ..
anam “bir orman gibi çoğal aramızda”
güleç ayışığı toplarız annelerden merhaba günlere
üşüdüm de bıraktım kalemi
defterimin pembe düşüne.
2
Ey! Anamın çocukları, ey! .. hayatı doğu burcu
başkaldıran bir tümce biliyorum, çocuklar
deniz kimliğinde bir anne olsa diyorum
hırçın, dalgalı
kimi kez gecemavisi serin, kimi kez
çölde kum tanesi
Avuçlarımda küçük bir yaz izi kaldı anamdan,ılık ve tek parça
Şöyle buyurun çocuklar, şarkı akalım anne diline
ekransız dizi olalım aşk bizi istemez
tarumar bir nehrin susuz abece’si emdiğim
siz mi söylediniz yoksa sakalım mı esriyen
Bir kuşun alnından öptüm de geldim ezelden
Haydi yeni aşklar kurgula
modası geçmiş yazlardan
turfanda şiirleri kendine ayır, büyüsün
Bu ikimizin ekseni yeni gezeğen
Irgaladığın ağaç olayım anne
kerkenez boşluğa
ölüm usul
ölüm zorba
batır bakışlarını
uzağa
Siliverdim
kendime ait toplamları
ömrümden
Başımı berk sesine anne diye
en dingin harfleriyle anam sakalıma su sesi nakışlar
uyandım ki evlere fizik burcu nesneyim
sütünü sağdın derelerin kuzuların meleştiği mevsime
iki nokta üst üste önsöz, soru işareti ölüm ve parantez
insanla
insanın
kesiştiği
nokta
ünlem işareti! ..
ANNEM YERYÜZÜ
a
Hayatımız zora yönelir aşk de sen buna
sen ki al yanaklı geleceğe yıldız üretirsin
beynin
büyük
sesuyumu
ve soru işareti
taşır
uzak
erime
biz açınca yüzünün
bilmecesinde bir karanfil
altmışiki/karemetreye bölündüm yarıçap ve gül olarak
bedenimiz yedi göbek harflerle oluştu desem
daldım da gözlerinin gölüne aklım yattı güldür bu
mavi büyümektir bu, davullarla gelen
bir rodin yontusu da olabilir
ellerinin içbükey merkezi
bana doğan ay mı suya düşen aksin
bu benim yalın hali sevincim
balkondan aşağı güne merhabadır annemin
çamaşır kokan elleri derin renk seçeneği
üşengeç bir zenciydi ayaklarıma dolaşan sesin
giz noktası çarp beni düşüncelerle çoğalt
yunuyorum sıcağa, göveriyorum güne
ezberle,
yere düşen acının sesini;
Acıyorum
annem kızamığa belerdi terli memeleriyle
babamı görmedim bir mavi gözdü o
düşlerime takılan
çamur arabalarımızı yürütürdük
bulutlara doğru sevincimiz derede
b
bir de iğde kokuları toplardık çalganların yırtığından
harman zamanı aşık gezmiştim gökyüzünü
anneme sormadan
çorabına koyduğu nakış yeryüzü kokar
dağlar bir harf, bir hece doğdu ya ağlarım
mevsim mi giysidir parmağımın alyansı
ben gurbete gelin, sen sılaya taburcu
vıcık bir gök dolaşır avuçlarımın sıcağında
birlikte öptük ki bir yanağı bu çocuklar deniz
nakışlan şiir ve gül olarak
sevgiye desen ol anne, dünya argacına ilmik
ya-zılgan bir özne seç deriştiğin
tarlaya beliklerin al papatya
Ayaktım eldim
böyle dedi annem
Elindekini ardına koyma
ölüm! ..
Dudakları çatlak bir gülümsemeyle geldiniz ya oh olsun
kendi volkanını giyin kürk yakalı
kadife saçlı rüzgardan
Bahar mı bu ardısıra koştuğun
Azgın bir ırmağın izinden
“kutsal ve müthiş”çiçeğin taç yaprağıyım
her doğumda mucize açan
ayak sesiyim bebesine koşan gelinin
emzirdiği süt
seviştiği gecenin sıcak yatağıyım
terli ılık yastığı
bütün kızlar sevgilim, annemin gelinleri
yaşa gör... yaşa sev... yaşa...
yoksa tüm kuşlar istifa dilekçesidir hayatin yurdunda
c
aklını onaran bir tarihe doğuyorum
akrep ve yelkovan
kimyasal tepkime sayısal başkaldırı
sonra,
sonra önsöz hazırlar anneler anılara
annem bu rüzgar sen değil misin uzaklardan beni öpen
seni seviyorum
tarihin koynunda gömülü olan
zaman
zaman, ko-zan
kelebek gibi ömrü
ölüme sun-an
sevgilidir
nehirler gibi
özleme büyüyen gülün
koynuna
akan
Ellerim kadife bir yalnızlığı noktalar
ben ak gibiyim ondan
ülke miyim ben kurtuluşa yekinen
Gül ki,
her sabah
mahcup
bir renk taşıyor
Leyla’ya
ısırılmış bir ayışığı ver antik yıllardan kalan
annem Gözlerinden öperdi
derelerin
su öyküsüne
efkar dizerken geceleri
kentin kalbine doğru
salkım söğüt ve çingene kız
Velicem Yılmaz
2005-2006 / Ankara
Kayıt Tarihi : 21.3.2007 11:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!