Hasrete alışılmıyormuş anne.
Bir gece yarısı,
Sonbahar yağmurları ıslatırken yaşadığım şehri, anladım.
Kimse, senin gibi yar olamıyormuş.
Başımı koyup ağladığım dizlerini,
Şimdi daha çok arıyorum.
Ne kalabalık bir yalnızlığım varmış anne.
Ellerini saçımda unutanım yok,
Yatağımın sol yanı boş,
Göğsümün sol yanı boş.
Ne zaman koysam başımı yastığa,
Gözümde, benden uzak uykular var.
Hasrete alışılmıyormuş anne.
Gurbet geceleri, daha uzun oluyormuş.
Oysa ben, gurbeti içimde götürüyorum her yere.
İçinden nehir geçen bir şehirde;
Kendi yaralarımı sarıyorum.
Her sokakta, tanıdık bir yüz selamlıyor beni.
Hiçbiri senin gibi bakmıyor anne.
Vazomda en sevdiğin çiçekler var,
Ve her nergis mevsimi, sen kokuyor evim.
Kaç gecedir ateşler içinde uyanıyorum,
Alnımda ellerin, başucumda varlığın yok.
Hiç bir ilaç ellerin gibi değil anne.
Oysa, büyümeyi ben istemedim.
Halen, koynunda uyuyan küçük kız olmak istiyorum.
Hayat savurdu bizi başka yollara,
Ama ben seni çok özlüyorum anne.
Hasretin acısı, senin yokluğun oldu.
Ben hep, senin küçük kızınım anne.
Ve evet ağlıyorum şimdi, hem de delice.
Varlığın, umudum benim.
Hep orada dur ve beni bekle.
Bir gün dönecek bu küçük kız evine.
Senin sıcaklığınla ısınacak yine.
Güzel gözlü perim,
Beni bekle annem....
10,02,2008
Nilgün YıldırımKayıt Tarihi : 25.2.2008 12:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
BÜTÜN ANNELERE SAYGIYLA...VE BENİ BEN YAPAN DÜNYANIN EN GÜZEL KADININA SEVGİYLE. SENİ SEVİYORUM ANNEM...

sevgiler
müzehher
TÜM YORUMLAR (2)