Dün yirmi bir Ocaktı
Ölüm yıl dönümündü.
Dualarla andım seni.
Seni, Ne Zaman Özlesem,
Rüyamda Görürüm
Daha Dün Gibi
Sessiz Gidişin.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
en değerli varlıklarımız annelerimiz ve çok erken kaybettim ona şimdi böyle sesleniyorum nerdesin annem
YANINDA geçmiş en güzel yıllarım annem
Büyüdükce anladım yokluğunun acısını annem
Yıllar sonra gittim toprağına kokuna
22 yıl olmuş sen benim yanmdan gideli annem
Acılara acı ekledim annem
Hayata tek başıma tutunmaya çalıştım sensiz kimsesiz
Kime dost kime can kime sevgili dediysem
Sırtımdan vurdu çok acıdı yüreğim annem
Nerdesin neden sardı kara topraklar seni
Oysa ben daha sarılamamıştım doyasıya sana annem
Hayat yeniyor gün geçtikce beni
Şimdi geldim yıllar sonra sen yerine toprağına sarılmaya annem
ANNEM kimseler bilmiyor anlamıyor halimi
Kimseler duymuyor annem sessiz feryatlarımı
İçimde saklı acılarımın göz yaşları
Ah annem anlatamam sana üzemem seni
Yokluklarla acılarla büyüttün beni
Sen aç kaldın doyurdun bizleri annem
Şimdi her şeyim varda annem
Sen yanımda yoksunkii
Aşılmaz denen dağları aştım
Çekilimez çileleri çektim gurbette annem
Bir kadın gibi bakamadım hayata
Senin delikanlı kızım dediğin gibi delikanlı bir serseri oldum annem
Bütün ümitleri yel alır gider
Tomurcuk açılır, sel alır gider
Anneler büyütür, el alır gider.
Böyle yazmışAHMET KUTSİ TECER
Senide benden kara topraklar aldı annem
YAZ YAĞMURU NAZAR
ANNELERMİZİ sonsuz sevgi rahmetle anıyoruz sağken kıymetini bilin sonra çok ararsınız diyorum annem diye seslenmeyi çok özlersiniz
yüreğinize kaleminize sağlık perihan hnm sevgilermle
dünyanın en değerli varlıklarıdır annelerimiz ben de 15 yıl önce ebediyete yol alan anneme şöyle seslenmiştim
Daima Gül Anneciğim(Hakkını Ödeyemem)
Ekmeğim aşımdan kanımdan öte
Aldığım nefesten canımdan öte
Dilerim huzurla ulaş ebede
Sonsuza dek mutlu ol anneciğim
Hastayken başında durayım desem
Her yarana merhem olayım desem
Senin yerine ben öleyim desem
Olamam ki layık kul anneciğim
Yolundan engeller kaldırsam bir bir
Her derdini alsam sırtıma bir bir
Anne senin hakkın nasıl ödenir
Bulamadım hiç bir yol anneciğim
Anne o çıkarsız gülüşün var ya
Beni benden iyi bilişin var ya
Her türlü kederi silişin var ya
Akan gözyaşımı sil anneciğim
Günahını bana yükle çekerim
Bastığın toprağı bile öperim
Senin için ölümlere giderim
Canımdan ötesin bil anneciğim
Anne seni gördüm gece düşümde
Tarifsiz bir ateş yandı içimde
Sevgin büyür her gün başka biçimde
Salar yüreğime dal anneciğim
Şimdi uzaklarda oldun bir hayal
Gitme hayalimden hep yanımda kal
Dilersen beni de kollarına al
Zamanları yırtıp gel anneciğim
Benimle gülerdin benimle ağlar
Sensizlik özlemi kalbimi dağlar
Geçse de yüzyıllar geşse de çağlar
Dilerim daima gül anneciğim
Hasan Konç
Ne kadar kaliteli bir üstüste ve özlem sindire sindire kaç defa okuduğumu bilemiyorum.Her üşüdüğüm de annemin beni örtmesini beklerim ama malesef.Annenizin mekanı cennettir inşallah Allah'ta rahmet diliyorum.Şiiriniz çok güzel.Her okuduğumda annelere de fatiha okuyacağım.Sevgiler
Benim annem yaşıyor. Bir an kaybetme korkusunu yaşadım. Tüylerim ürperdi.Başınız sağ olsun. Şiir olarak da güzel işlenmiş. Tebrik ediyorum.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta