Anne Nasihati
Rahmetli annem Hayriye Güngör, eski tatsız bir olayı hatırladığımız,
Tekrar tekrar irdelediğimiz zaman bize “Batmış Defter yoklamayın” derdi.
Haklıydı, batmış defter neydi? Rahmetli annem bu sözle bize ne demek isterdi?
Batmış defter bizi hatırladıkça üzen, tatsız ve sevimsiz, eski bir olay,
Bazen kibirli birinin, arada aklımıza gelen kalbimizi kırmış, birkaç davranışı,
Bazen hak etmediğimiz talihsiz birkaç olayın, acı hikâyesi olabilirdi…
İkide bir hatırlayıp, ısıtıp tekrar ortaya dökmenin kime ne faydası olabilirdi?
Elde olmadan bir an hatırlansa bile, tam aksi yönde olan olumlu davranışlara,
Daha tutarlı ve akla uygun seviyeli paylaşımlara daha yakın olmak gerekmez mi?
Batmış defter yoklayanlar, iki de bir ısıtıp söz konusu edenler,
Kin tutmaya devam derler, nefret duygularını beslemeye devam ederler.
Bunu yapmayın ve yapmaya devam edenlerle de aranıza mesafe koyun derdi annem.
Değerli dostlarım, ben de bu çok anlamlı ana nasihatinden yola çıkarak diyorum ki:
Sevgi denizinde yüzen tertemiz, kar gibi beyaz ve lekesiz defterleriniz olsun.
Ve siz mutlu olmak için şiirlerinizi ve şarkılarınızı bu beyaz defterlere yazın,
Onlar hiçbir zaman batmazlar ve sizi batırmazlar, paylaşmanın sevincini yaşarsınız.
Ne mutlu kar gibi beyaz ve lekesiz defterleri çok olan insanlara ve ana sözü dinleyenlere…
Ders alanlar için, baba nasihatleri gibi, ana nasihatleri de insan hayatında çok önemlidir…
Erol Güngör
23.8.2012
Not: 15 Ağustos 2012 tarihinde vefat eden rahmetli annem Hayriye Güngör’ün anısına saygı ile yazılmıştır. Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun güzel annemin.
Kayıt Tarihi : 29.7.2020 23:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.