Anlıyorduk,
Sahip olduğumuz tek şeyin
Ciğerlerimizi dolduran oksijen olduğunu
Ve tadında bırakmanın manasını.
Ana rahmindeki, varoluşa atılan ilk adımın
Kabire doğru koşturmacasında,
Kaybediyorduk kendimizi.
İhtiyacımız olanın değilde,
Gösterişe olan düşkünlüğümüzün
Bedelini ödemekle cebelleşiyorduk.
Sabır ve Şükürün verdiği huzura,
Tercih ediyorduk.
İsyan ve başkaldırıyı.
Sahip olduklarımızın keyfini çıkaracağımıza,
Sahip olmadıklarımızın hayaliyle avunuyorduk.
Ne geride bırakılmış 60 yılın,
Ne de alınmış yüksek lisans ve doktoranın
İnsanları ehilleştiremeyeceğini biliyorduk.
Everesti aşan tutku ve kapris sahiplerine,
Lut gölü seviyesindeki gönlümüzle, tebessüm ediyorduk.
Merhamet ve şevkatle yaklaştığımız,
Bilinç ve şuurdan yoksun insancıkların,
Suistimalle parlayan gözlerine,
Ve ipe sapa gelmez sözlerine,
Susarak rest çekiyorduk…
Kayıt Tarihi : 9.9.2014 11:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!