Her sevincin her kederin
En ölümsüz sevgilerin
Sonsuz denen göklerin
Herşeyin bir sonu varsa
Ayrılıkların da sonu var
Bir gün çıkıp geleceksin
İçimde bir ümit var
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
insanlar hep yarım,kendi olmadan tamamlanamıyor insan...keşke hep böyle şiirler okusak....ya da böyle sözlü şarkıları dinlesek artık müzik kirliliği kadar söz kirliiği de aldı başını gidiyor...İlhan İrem : EN DEMLİ ÖYKÜLERİN SÖZCÜSÜ bıkmadan kendini DİNLETTİREBİLEN....hülya
Her şeyin bir sonu var...
Ama
Bir gün çıkıp gelmeyecek...Kandırma sevenleri :))
En sevdiğim eseriniz..
hiç bir zaman anlamazlar....şarkılar da besteleseniz şiirlede yazsanız anlamazlar....anladıkları zaaman da çok geçtir....
umut olmasa yaşanmaz zaten.
sen hic sensiz kalmadın ki:(
Bu sözler her zaman ezberimde.O kadar çok dinledim ki.Hala bıkmadan dinliyorum.Sevgiyle kalın...
Altın Köstekli Saat
ALTIN KÖSTEKLİ SAAT
Askıda yıllanmış eski ceketim
Yeleğin cebinde çocuk günlerim
Zaman bir su gibi akıp gidiyor
Tatlı anılarla doldu gözlerim.
Dikenli dallarda gül tomurcuktum
Ana kucağında gülen çocuktum
Kendi kozasında tırtıl kelebek
Babamın bir oğlu, nazar boncuktum.
Bir film şeridinde cansız hayaller
Sandıkta kilitli kaygısız günler
Yamalı pantolon, naylon papuçlar
Buğulu camlarda çocuksu gözler.
Tahtadan tabancam demir çemberim
Yaladıkça bitmez pamuk şekerim
Masallar söylerdi gece Ay Dede
Beyazlar giyinmiş hayaletlerim.
Saçım üç numara kafamda yara
Flaşın altında yüzüm kapkara
Mazide resimler sararıp solmuş
Bakışım benziyor taze bahara.
Doğruyu yanlışı aklım almazdı
Masum yalanlarla karnım doymazdı
Bulutlar yelkenli ben de Kör Korsan
Erkenden yatarsam sabah olmazdı.
Her Salı salonda komşularımız
Türk filmi saati, taze çayımız
Renksiz televizyon, karlı gösteri
Vefasız seneler ağlatmayınız.
Salıncak sallanır, sek sek oynardım
Okulu asınca erik taşlardım
Kartondan evlerde hayaller kurar
Gelecek günlere kement atardım.
Ufacık şeylerle mutlu olurdum
Uçan balonlarla avutulurdum
Günahmış sevapmış hiç anlamazdım
Tatlı ninnilerle uyutulurdum.
Bayramlar gelince gözlerim parlar
Öpünce elleri gelsin paralar! ..
Bisiklet binerdim üç tur on kuruş
Vız gelir yağmurlar, soğuk rüzgarlar.
Kırkbeşlik plaktan Ajda söylerdi
-'Hiç bunları kendine dert etme' derdi
Sihirli aynalar tersiyle gülüp
Bütün gerçekleri önüme serdi.
Babam bir tüccardı halı satardı
Dişinden artırır bize bakardı
Altında Anadol marka araba
Başında fötr şapka hava atardı.
Bir ablam erkenden gelin gitmişti
Üç ablam oturmuş halı işlerdi
Ağabeyim başka hatundan olma
Bu evde en küçük kız kardeşimdi.
Uçurtmalar gibi rüzgarla estik
Yorgunluk bilmeden dağ bayır gezdik
Dağıldı okuldan arkadaşlarım
Hepimiz bir başka yollara gittik.
Vakitli vakitsiz yağmur yağardı
Yüreğim irkilir uykum kaçardı
Bütün kötülükten beni koruyan
Nur yüzlü annemin kolları vardı.
Kanatsız uçardım mavi göklerde
Pervane olurdum pembe güllerde
Güneşim kayboldu gün ortasında
Şimdi biçareyim yaban ellerde.
Gönül avunmuyor artık masalla
Yalnızlık örülmüş çelik ağlarla
Saygıyla dönüyor köstekli saat
Anılar uçuştu esen rüzgarla.
Büyüdüm kirlendim anam duymasın
Geçmişe özendim kimse kızmasın
Babam mezarında rahat uyusun
Dualar üstünden eksik olmasın.
Babama ithaf...
Sedat Erdoğdu
Bu şiir beni çocukluğuma götürdü küçükken sizin bu şarkınızı çok severdim.
Günün şiirine bakarken yorumlarda maziyi ve orada kalan çoçukluk anılarını anlatan bvgüzel şiirle karşılaştım.Elbette kendi çocukluğumdan da bir şeyler buldum.
Hisseden yüreğinize esenlikler dilerim. Saygılarımla
Üstad,bırakıp gittin kıbrıslara.Bir zamanlar efsaneydi
şarkıların.Kutlar ,başarıların paylaşdıkça güzel olduğu kanatı ile,saygı ve sevgilerimi sunarım.
(www.ultrailan.com )
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta