Anlamıyor insan acıyı yaşamadıkça.
Kanı çekilecekmiş gibi olmadıkça damarlarında.
Karnın toksa,
Ve başını sokacak damın varsa ayazda.
Nasıl anlayabilirsin ki
Köşe başında elleri titreyen çocuğun kederini.
Bakıp bakıp iç geçirirsin
Şükredersin sırtındaki pardösünün sıcaklığına.
Ama elinden hiçbir şey gelmez acımaktan başka.
En çok güneşte kalan bilir
Kıymetini bir ağaç gölgesinin.
Bilemezsin susuzluğu
Çatlamadıkça dudakların çöller gibi.
Anlamazsın yaşamadıkça
Acısını ölümün ve ayrılığın
Kanamaz yüreğin her dakika.
Gelip geçen bir hüzün sağanağıdır sadece.
Hiçbir şey gelmez elinden
Acımaktan başka.
En iyi öksüz kalmış bir çocuk bilir
Ne demek olduğunu annesizliğin.
Evladı dönmeyen ana bilir
Bir parçasını toprağa gömmenin yangınını.
Anlayamaz insan acıyı yaşamadıkça
Kanı çekilecekmiş gibi olmadıkça damarlarında
Yapma kederler üretir kendi kendine
Hiç yaşanmamış zamanlarda
Oysa bütün acımasızlığıyla dönmektedir dünya
Gördüklerin ve göremediklerinle.
Yaşanmışlıkları
Ve yaşamadan gitmenin hüznüyle.
Dönmekte hala dünya
Acıların ekseninde...
Kayıt Tarihi : 2.6.2005 14:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Teşekkürler Melih. Sevgilerimle...
Tepeden tırnağa yoksul
Ve çok olmuş umutlar satılalı..
İşin kötüsü;
Gene anlamaktan azadetmişiz kendimizi
'Köşe başında elleri titreyen çocuğun kederin'den.
Tebrikler,sevgiler Melih
TÜM YORUMLAR (2)