Şimdi anladın mı yanlış anlaşılmanın çok da ötesine gidilemeyeceğini,
Geri dönülmez bir eşiğe geldiğinde anlıyorsun ne yazık ki yanılgıların kara bulutlar gibi her tarafını sardığını,
Gel gitlerle kıyıya vuran her bir acının anlatılamayacağını,
Şimdi anladın değil mi yelkeni suya inmiş bir balıkçının evine ekmek götürmek için göstermiş olduğu çabayı,
Zor geliyordur belki de anlatmanın rahatlıkla anlaşmayı sağladığına inanmayı,
Hadi bu sefer anladığını varsayıyorum;
Anlat dinlerim ben seni diyenin aslında seni dinlemek istemediğini,
Sen bir deniz olsan anlatsan dağlara paralel uzanan bu yitip gitmiş gençliğini,
Dinleyenin çıkar mı ki bu kadar anlatacaksın,
Ya da boş ver sen en iyisi mi gidip çiçek pervazlarına anlat,
Yağmur damlalarına bulutlara anlat,
Gidip bir dağ başına dök içini,
Bak gör nasıl anlarlar seni
Tıpkı senin kendini dinleyişinmiş gibi
Gidip güneşe anlat derdini tasanı,
Her bir doğuşu ve batışında hatırlatır belki de sana yeni ve güzel günlerin seni beklediğini,
Gör bak nasıl kendiliğinden çözülür düğüm yumağı olmuş yüreğinin prangaları,
Sen iyisi mi baş ucunda ki kitaba anlat içinden geçen her şeyi,
Bak seni en iyi anlayacak ve yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek tek dosttur belki de,
Sonunda anladın sende galiba;
Anlaşılmak için öncelikle kime anlattığının önemini,
Eğer anlattıysan kendini bütünleştiğin içsel dünyanla
Anlaşılmışsındır sende kendini anladığın gibi..
Kayıt Tarihi : 10.11.2024 11:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!