sabah uyanır uyanmaz soğuk suyla yüzümü yıkayıp,
dağınık ama çarşafın beyaz olduğu karanlığa (odaya)
geri dönmek istiyorum bazen.
bilgisayarı açıp sabahın köründe asla dinlenmeyecek şarkılardan liste yaptıktan sonra, çıplak ayaklarımla yerin soğuğunu hissederek mutfakta kahve yapıp(daha öncede kullanmış olduğum bardağı yıkamadan yeniden kullanacağım belli olsun istiyorum) geri dönüyorum.
Kurumuş kahve damlacıklarının olmadığı bir taraftan kahvemi yudumlarken fonda çalan müziği bastırdı saatin tik takı sinirlenirim sanırım.
çakmak aramak saatlerimi almış gibi,
sonunda bir kibrit buldum hemde ''kav''
aç karnına sigara içmek eziyet olsa da içeceğim.
bugün böyle pespaye geçsin.
üzerimde salak bir t shirt ve dağınık saçlarımla,
pisliğin içinde mutlu olmak, düşünecek çok şeyim varken yokmuş gibi davranıp sadece müzik dinlemek istiyorum.
kahvemde bitti.
zaten sevmem de aslında, soğuk bir şeyler içmeliyim.
hımmm şeftali suyu olabilir.
o zaman ilhan İrem bezgini dinleyeyim.
bir sigara daha.
derken mesaj geldi telefonuma.
bakmayacağım acelesi yoktur nasılsa.
dayanamadım.
güvenlik kodunu yazdım (ne gerek vara)
1 okunmamış mesaj
açtım ve merakımın yaşattığı hüsranı okudum.
uzman rehber ve danışman hocalar ile bla bla blaaaaa
nişan taşı üniversitesi.
ben varoş olmaya çalışıyorum (olduğumdan daha da varoş)
bana nişan taşından mesaj geliyor.
bazen böyle saçma sapan hayaller kuruyorum.
mantıklı olanlarına hayalim yetmiyor çünkü.
aklımın almadığı bir günü planlamaktansa,
keşmekeş bir mekan tasarlayabilirim kendime.
su içerken çenemden aşağı akar,kolumla silerim.
dumandan rahatsız olmayayım diye psikolojik olarak
mum da yakarım he ne dersiniz?
Kayıt Tarihi : 23.1.2014 22:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(sarmak böyle bir şey yalnız(lığa))
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!