Çaya atılan iki tutam şeker,
Gözlerin mi öyle erirken?
Gözümün önünde amansızca tüterken
Hasret dokunulabilecek bir şey mi?
Yüreğin derdi tek nefeste içmek,
Demlenmeden sevgi.
Sev dedi; bir başka yüreği
Yaktı ocağımı
Tablası mı var?
Neye dayanarak,
Hayat son sözü söylerdi?
Kelepçeli bilekler!
Hapsolmanın ne demek olduğunu,
Dokununca anlardı.
Çatlarsa diye,
Ya akarsa, sızarsa en kuytusundan.
Sonucunu kestiremedigi sonun,
Meselesi kavranamazdı.
Böylelikle bir yürek,
Kendini boşluğa bıraktı.
Anlatılmaz bazen derin duygular,
Kısmen tadı kaçar,
Olsa olsa damlardı.
O yüzden her gün bak gözlerime
Yanan ateşin her paresi,
Parça parça işlendi.
Anla artık ne için piştigimi!
Oltaya atılan yere uğrar balık
Çünkü her yanı ocak.
Köstebek gibi dalı
Ağacında yaşamadan
Sıcak yuva için
Tırnaklarıyla yeri nasıl deştigimi
Anlatsın sana bu dem!
Bu önüne koyduğum çay,
Ve bu bir iki laf.
Kayıt Tarihi : 30.4.2020 22:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Halil Türkoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/04/30/anla-artik-66.jpg)
Kaleminiz daim olsun.
Tebrik ederim.
TÜM YORUMLAR (2)