Ankaradayım
bir adsız karadayım
serçeler havalansa şimdi balgat ellerinden
sesinin ıslak renginde boğulabilirim
eşkiya yüzüm ki anadolu kadar tarumar
bundandır
hasret kokar kucaklaşmalarım
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Şiir, kent ile ilişkisi yaşamının sonraki yıllarında, belki gençlik çağlarında başlamış, kente alışamayan üstündeki taşralılığı atamayan insanın aşk acısı, yalnızlık, gurbet, hasret duygularını işleyen oldukça lirik bir şiir.Şiirdeki üslubu belirleyen güzellik, hemen okuyuşa da yansıyan coşkunluk.Öyle ki; hani bazı bir insan sevdiği hoşlandığı bir konudan konuşurken uzun uzun konuşur aynı maksadı döne döne farklı örnekler ve açıklamalarla karşısındaki kişilere iyice pekiştirmek için çaba sarfeder, işte öyle konuya kendisini bütünüyle veren bir anlatım tekniği var şairin.
Şair şiiri, yaşadığı yalnızlık, aşk acısı, hasret vs. duyguları anlatırken şehir üzerinden hareket ederek, şehiri yer yer bir dekor unsuru olarak kullanmış ve kurmuş.Dışarıdan gelip sonradan yerleşen hemen herkeste bu gibi duyguları yoğun yaşatır metropoller.Kimi alışır şehrin bir parçası olur koşuşturmaya başlar ve kaybolur şehirde; kimi bir türlü alışamaz kendini yabancı ya da yalnız hisseder.Kimisi de alıştığı halde mızmızlanır.Burada böyle bir mızmızlanma var bana kalırsa.
Şiirde Ankara şehri bir dekor unsuru olarak kullanılmakla birlikte; yer yer şairin dünya görüşünü anlatmak için kullandığı bir araç gibi duruyor.Şair adeta sosyal medyatik yöntemle şehre ait, şehrin kendini hep yaralayan ajite eden taraflarını bir videogaleri gibi koyuyor okurun gözleri önüne.Sunduğu örneklerin günümüz Ankara’sının reel sosyolojik gerçekleri ile birebir örtüştüğü söylenemez.Bu açıdan bu örneklemeler, şehre ait göndermeler çıplak gerçeklik halinde şehir olmaktan çok, şairin dünya görüşü ile örtüşen, kendi kafasındaki subjektif şehir algısı ile paralellik arz ediyor.
Şiirin dilinde insanda sempati uyandıran muzır bir çocuğu andıran şirinlik var.Şairin genel olarak okuduğum şiirlerindeki dili bu.
Sene 90-91’de Ankara’da iki yıl yaşamış öğrenim görmüş birisi olarak Ankara şehrine ilişkin şairdeki subjektif algının benim kafamda da olduğunu söyleyebilirim. Aradan 20 yıl geçmesine ve defalarca Ankara’ya gidip gelmeme rağmen; hala bu algıyı atamadığımı itiraf etmeliyim.Belki bundandır şiiri fazla lirik olmasına rağmen çok sevdim.
Şaire ve okurlara selam ve sevgilerimle...
Beyit
Ger derse Fuzûlî ki “güzellerde vefâ var”
Aldanma ki şâir sözü elbette yalandır
Fuzûlî
EVET ANKARA KİMİNE UMUT, KİMİNE HÜZÜN, KİMİNE YANLIŞ KARARLAR SUNAR. İYİ BİLİRİM ANKARAYI SOKAK SOKAK, SEMT SEMT VE TÜRKİYE'NİN AÇILAN PENCERESİ GİBİDİR DÜNYAYA. ÇOĞU KEZ GÖRÜNDÜĞÜNDEN KATIDIR, PUSLUDUR IŞIK OLACAK LİDER KENT. AZ BİR GURUH FERAHLIKLAR İÇİNDE GERİSİ ALLAHA EMANET. KOŞUŞTURMAKTA HAYATIN BİR UCUNDAN TUTMAK NASİP Mİ DİYE İÇİM ÜŞÜR MECLİSİN ÖNÜNDEN GERÇERKEN BELEDİYE OTOBÜSÜDE YORGUN AYAKLARIM MEMURİYETİN IZDIRABINI TAŞIR. KİMİN UMURUNDA VE BİR GÜN ELVEDA DEDİM ONA ELVEDA. GÖZLERİ YETERİNCE GÖRMÜYOR ANKARA'NIN GLÜKOZU YÜKSEKLER GİBİ GÖZÜ PUSLU BİRİLERİ KANINI BOZUYOR ADALETİN.
kadehime gökyüzü dolduracaktım
modaya uyarsan ey şair kadehine gökyüzünü değil öküzünü bile doldurursun.Halbuki kendi modeline uyarsan (yer yer uymuşsun) tam şair olursun.Mantıklı şair olmak sana çokta yakışır..
hüznünün içine toplamış şair,bütün dünyayı...sonra da gelip boşaltmış başkente...bütün sokaklara,evlere,göllere,tepelere,geçitlere yayılmış boşalttıkları...istemiş ki,beğenen beğendiğini alıp soksun cebine...ben fidel'i aldım açıkçası:))))aldım da ne işe yarayacak ki acep fidel!?..hah buldum!..isyan çıkartacağım onun ruhuna bürünüp...her yanım silah!..her yanım özgürlük kalabalığı!..her yanım esir!..hem özgür,hem esir!..vay beh!..
sonra Ankara!..
koskocaman ayaklarımı,sıfır numara lastik ayakkabısına sakladığım kent...kötürüm olduğum bu yüzdendir diyerek,candan kutluyorum sevgili Özer dostu...
herkese saygılarımla...
hımmmmm!..
kaçkar dağından bir şair uçtu
uçup uçup ankara'ya kondu...
:))))
kutluyorum sevbiyle efendim...
kendimden başka kimsem yok'a çevirdiğimiz an yaşamın rotasını
bir şehre sığınışın kör kuyulu sancıları başlamıştır!
kutluyorum...
yani..içinde şiir var...ahmet arife yer yer öykünen diyebilirim..ben de şu günlerde mor menekşeleri seyrediyorum zaten dizi olarak..ankara kabadayılarını anlatan..şiirle örtüşmeme katkı saqğladı..sanırım yeni bir sesi tanımış oluyoruz... yeni sesler yüreklendirilmelidir...nice ilhamlara şair...
''Ankara'nııın taşına baaak''
Sabah ola hayrola enfes bir şiir.Üstüm başım şiir koktu öylece yatayım.Yarın dilimizin döndüğünce iki kelam ederiz.
Seçki için teşekkürler.
Selamet ve esenlik dileklerimle
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta