Bir durgunum bugün,
damlaya hasret,
bir deniz gibi sakin,
kırıntı arayan,
kuşlar gibi de ürkek…
Yalnızlık çörekleniyor yüreğime,
fırtınalar durulmuş, yelkenler durulmuş…
Her zamankinin aksine,
hep sakin şarkılar dinliyorum bugün…
Yavaşça dönüyor plak,
nameler usulca süzülüyor havada,
ve yavaşça ilerliyor kulağımdan beynime doğru…
Demek ki hala boş yer varmış…
Gözkapaklarım bile ağır ağır açılıp kapanıyor,
her zamanki ağırlığa rağmen…
Oysa uykusuzluğa da alışkınlar uzun zamandır…
Şimdi biri gelip de şu çayımı karıştırsa ne güzel olur…
Yoksa bu sefer şekersiz mi içsem?
Sigaramda şimdi kendini buldu işte…
Ağır ağır…
Bakıyorum da akrebin hali yok kımıldamaya,
yelkovan ise ruhunu teslim etmiş çoktan,
yalnızlığa…
Rüzgâr istirahatlı, dünya paydos etmiş…
Sadece güneş…
Güneş mesaiye devam ediyor…
O da biliyor ya gideceği zamanı,
ondan işte…
Boyanmış dünyanın tüm çehresi,
koyu bir grilik kaplamış tüm yüzleri…
Ankara’da gündüz vakti hayat durur mu?
Duruyor işte…
Hayat dediğin nedir ki?
Sen bilmedikten sonra…
Kayıt Tarihi : 27.5.2007 22:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!