Gittin işte,
oysa bu kente yetecek kadar ağlamıştım ben
her aşk derdin,vazgeçmektir başka bir aşktan
her umut bir intihar…bilirsin…
An-karaydı,
b-ela bir uykuydu aşk
gözlerinin buğulu bebeğinde
ve
ölmekle kalmak arasındaki bağlaçtı
gözlerine ramak kala yaşadığımız inat…
oysa ne çıkardı
çıkmaz bir Ankara sokağında yenilgimizden
çocukluğumuzdan kalmaydı hepsi de
doğmuşuz,
doğruymuşuz,
doğuluymuşuz
hepsi bu!
Gittin işte
oysa bu kente yetecek kadar ağlamıştım ben
nasılsa bakirdir derdin her aşk kendini kirletmeye
her aşık birini terk etmeye…bilirsin…
An-karaydı,
büyürken içimdeki yara
sana hep can diyordum,
sen b-ela gözlerinin buğulu bebeğine gizlenirken
ben
Türkçe şiirlerde seni
hep Kürtçe seviyordum…
Gittin işte
oysa bu kente yetecek kadar ağlamıştım ben
bir bölü bilmem kaç ölçeğinde kaybolduğum
bir haritadır yokluğun…bilirsin…
An-karaydı
b-ela bir uykuydu aşk
gözlerinin buğulu bebeğinde
ve
bütün kutsal kitaplar orda kaybolurdu
oysa
gözlerini anlamak,
kutsal bir kitabı anlamaktan daha da zordu.
Gittin işte,
oysa bu kent ikimize yetecek kadar ağlamıştı
ceylanın son bakışı avcının namlusunda
yüzümde bir çığlık patlar
sana kal diyemem...bilirsin...
ama dön
dön ne olur
bu anarşist senfoni artık burada bitsin…
Kayıt Tarihi : 24.2.2007 14:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

yüreğin herdaim çağlasın
çokça tebrikler....
selamlar deniz
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasından güneş doğmıyan büyük kapıdan
Geçince başlıycak bitmeyen sükunlu gece.
Gruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül.
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül.
(Kendi Gök Kubbemiz’den)
kendine iyi bak şiirle kan
(bende kendime iyi bakıyorum artık )
etkileyici imgeler var şiir de...
''Türkçe şiirlerde seni
hep Kürtçe seviyordum''__ ez te hezdikim..miydi
tebrikler
selam ve saygıyla
oysa bu kente yetecek kadar ağlamıştım ben
her aşk derdin,vazgeçmektir başka bir aşktan
her umut bir intihar…bilirsin…
An-karaydı,
b-ela bir uykuydu aşk
gözlerinin buğulu bebeğinde
ve
ölmekle kalmak arasındaki bağlaçtı
gözlerine ramak kala yaşadığımız inat…
oysa ne çıkardı
çıkmaz bir Ankara sokağında yenilgimizden
çocukluğumuzdan kalmaydı hepsi de
doğmuşuz,
doğruymuşuz,
doğuluymuşuz
hepsi bu!
Gittin işte
oysa bu kente yetecek kadar ağlamıştım ben
nasılsa bakirdir derdin her aşk kendini kirletmeye
her aşık birini terk etmeye…bilirsin…
An-karaydı,
büyürken içimdeki yara
sana hep can diyordum,
sen b-ela gözlerinin buğulu bebeğine gizlenirken
ben
Türkçe şiirlerde seni
hep Kürtçe seviyordum…
Gittin işte
oysa bu kente yetecek kadar ağlamıştım ben
bir bölü bilmem kaç ölçeğinde kaybolduğum
bir haritadır yokluğun…bilirsin…
An-karaydı
b-ela bir uykuydu aşk
gözlerinin buğulu bebeğinde
ve
bütün kutsal kitaplar orda kaybolurdu
oysa
gözlerini anlamak,
kutsal bir kitabı anlamaktan daha da zordu.
Gittin işte,
oysa bu kent ikimize yetecek kadar ağlamıştı
ceylanın son bakışı avcının namlusunda
yüzümde bir çığlık patlar
sana kal diyemem...bilirsin...
ama dön
dön ne olur
bu anarşist senfoni artık burada bitsin…
Yorum ne haddime... şiir üzerine yorum yapamam. Okurum ve hissettiklerimi yazarım... beğenimi yazarım...
Ama gel gör ki... senin sayfana gelince şiirlerini okuyunca... hatta bir kaç defa... elime kalemi alıp şiir yazmak gelmiyor içimden... şiir böyle yazılır işte diyorum kendi kendime...
ve susuyorum...
bu kalem karşısında ancak susulur...
Kalemin daim olsun.
Kutluyorum.
Saygımla
TÜM YORUMLAR (21)