Ankara Aşk Tır Şiiri - Deniz Gece Mavisi

Soğuk olur Ankara akşamları.
Diline küflü şarkılar öbeklenir,
Kestane kokusu her bir yerde,
Ve kaldırımları yalar ıslak parmak uçların,
Köşeyi dönmeden davet eder,
Starbox in o mis gibi kahvesinin kokusu.

İçinden yavaşça düşünürsün,
Bunun üzerine ne iyi gider?
Çiftlik dondurması ,e dondurmada baklavasız olmaz,
O zaman uğramalı dersin Hacı Babaya.

Sonra bir inanç furyası eser deli basında,
Bir dua, bin bela savar düşüncesiyle,
Gidersin el açarsın Hacı Bayram’a
Köşede nakkaşlar az ileride kitapçılar.

Gelmişken Ankara’ya, uğramasan ayıp olur Atanın mekanına,
Uzanır kolun, ta anıt kabire.
Atandan alırsın duayı, devam edersin yoluna.

Çankayanin en işlek sokaklarında,
Bir kumpir arası mola ve bulursun kendini kuğulu parkta,
Kuğulara baktıkça dalar gidersin uzaklara,
Sesleri bile huzur verir insana.

Yılmaz Erdoğan’ın da dediği gibi,
-Tunalı Hilmi caddesinde çay içme ihtimalini sevdim.
Tunalı Hilmi’ye döner yönün,
Semaverde Tavşan kanı çayın o güzel tadı.

Alır götürür seni o yeşilin en koyusuna,
Yeşil bir aşka ve mogan gölü ayaklarının altında,
Parmaklarınla oynaşır sular,
İçine çektirir o mis gibi oksijeni.

Her ağaçta bir sevgilinin adı,
Bazılarında şiirler adrenalin dolar içine.

Çocuklar gibi atarsin kendini gençlik parkına,
O yanıp sönen ışıkların güzelliğinde,
Yaslanırsın arkana ve bırakırsın kendini başka bir eğlencenin kollarına.

Hayvanlar gelir aklına ,
Şu kuyruğunda binlerce renk olan,
O kuşun evine duşer yolun,
Tek tek gezersin, kendinden emin
Fili, ardından sinsi yılanı ve o tatlı maymunları.

Elveda demek zordur bu güzelliklere,
Yüzün otobüs camının garantisinde,
Terk edersin koca şehri,
Bir daha geleceğim,
Unutmam seni diyerek.

Ve son kez kalkarsın ayağa,
Saygı duruşunda veda edersin,
Atanın kurduğu Ülkenin o güzel başkentine.
Ankara aşktır
Sokakları denize çıkmasada.
DeNiZ Gece Mavisi