Anka Şiiri - Ömer Yücekaya 2

Ömer Yücekaya 2
6

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Anka

ölü denizin vasiyeti
Likya sularının son isteği miydik biz
yoksa bu kösnül günaha uydurduğum
bir bahane miydi deniz

o r a d a…Telmessos krallığında
köpüklü dalgalar okşarken esmerliğini
tuzlu su damlacıkları teninin vadilerinde kristalleşir
haram bir meyveye dönüşürdü güzelliğin
orada mı seni böyle umarsızca sevdim
çölde açmaya yeltenen bir kardelen şaşkınlığında
orada mı aşık oldum sana

ya da sen… tılsımlı bir şelale gibi
orada mı döküldün içimin kuraklığına
aşkı nadasa bıraktığım göğsümde anadan üryan çiçek açtırıp
orada mı bir çocuk bahçesine döndürdün içimi
işinin ehli bir ressam gibi
orada mı sen rengine boyadın içimin tuvalini

şimdi gayri meşru bir bebek gibi
içimde uyuyor aşk
gök gürültüsü gibi patlamak istesem de
bütün aşkım’sı kelimeleri dudaklarıma hapsedip
ıslığını yitirmiş bir rüzgar gibi susuyorum
bildiğim en iyi şey s u s m a k

adın dudaklarıma sus’la mühürlenip
haram lokma gibi
kursağıma dizilse de aşk
hala senin hasadın kalkıyor çorak tarlalarımdan
hala sana savruluyor sarı saman başaklarım
içten içe
hala sana yanıyor içimin ormanları

yer altı nehirleri gibi
hala sana akıyorum sessiz sessiz
cümle yasağın kapısı aralayıp
hala seni seviyorum gizli gizli
dört kitabın dördünde de yasak olsan da bana
kimsenin cenneti ile değişmiyorum
senin cehennemini

sana bir adım yakın
bir ömür kadar uzakta
senin ruhun bile duymadan
her gece sana ölüp
her sabah sana diriliyorum

külünden doğan Anka gibi…

Ömer Yücekaya 2
Kayıt Tarihi : 4.4.2025 17:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!