Ah dünya, şu saltanatın,
Sallanır da yıkılmaz mı?!
Boşluktaki hüsran atın,
Koşmaktan da sıkılmaz mı? !
Beni benden etti bu hal,
Can yerimden itti bu hal,
Dipsizliğe attı bu hal;
Yeryüzüne çıkılmaz mı?
Rüzgar kurutur da canı,
Yağmur eritir de teni,
Gece karartır da günü,
Sonra şafak sökülmez mi?!
Dil burkulur, yürek susar.
Gök kararır, yüzün' asar.
Madem düğün yeri mezar,
Tene kefen dikilmez mi?
Kalbim uçurum yamacı.
Beynim katran bulamacı.
Neydi hayatın amacı?
Bu zor mevzu, çakılmaz mı? !
Geçti nicesi bu yoldan,
Kahır çeken bilir halden.
Anka doğuyorsa külden,
Canlar dertle yakılmaz mı?!
Kayıt Tarihi : 29.1.2024 12:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ömer Ali Tortum](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/01/29/anka-64.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!