Doğdum büyüdüm ve öldüm . Varlığını yokluğumda gördüm.Kayboldum ve hiçliği öğrendim. Nil'in son
damlasıydım, fırtınaya döndüm. Çok gemiler batırdım, nicesini de es geçtim. Pir Sultan Abdal'a isyan
ettim. Işıktan mahrum yaşadım , seni görünce iğne deliğinden güneşi geçirdim. Sen benim Lisa'mdın ,
resmini Leonardoya çizdirdim. Kükredim , adını dünyaya haykırdım . Sağır sultanı uyandırdım.
Özleminden günlerce ağladım sonra ülkeye musonlar yağdırdım. Umudu toprağa ektim . Sonra gittim
babilin asma bahçelerini budadım. Olmaz dediler oldurdum . Yinede kızdım . Uğruna romayı yaktım ,
Neronu bile kıskandırdım. Umursamadan yaşadım . Ben bir ankaydım , ölüm bile olsa sonunda
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta