Son Beşik günlerce topal Karga gibi gezmek zorunda, ayağını fazla zorlarsa yarası çok kötüleşe bilir diye iyice tembihlenmiş. Ama çok zor, hareketsiz sek sek sekerekten gezmek, saatleri bırak dakikalar saat, saatler gün gibi, günler hafta sanki. Bakmış çare yok, bir yastık, bir minder birde kilim, büyük bir erik ağacının gölgesine uzan bol, bol düşün.
Biraz yaşlı amcasını ve karısını düşünmüş, Ne yapıyorlar acaba, onlarında benim gibi canları sıkılıyor mudur? Beni özlemişler midir? Gel ki torunlarının yanlarındalar sıkılmazlar her halde. En azından bizim gibi sekerek yürümek zorunda değiller. Sonra gökyüzüne bakmış,
BULUTLAR
Gökyüzünde pamuk pamuk bulutlar,
Kanatsız hareket etmeden uçarlar,
Zamanla kararıp yağmur oluyorlar,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim