Nasıl unuturum çocukluğumu,
Babamın sımsıcak bakışlarını?
O küçücük kâğıtlara sardığı
İkibuçuk liralık cep harçlıklarımızı.
Anılarımın en köşesinde kalmış
Dondurmacı Recep Amca'nın sesi
Uzatırdım da elli kuruşu
Tepeleme yığdırırdı külâhlara.
Ya o tenekeci nine?
Her hafta sonu uğrardı mahalleye
O ne içten dualar,ne içten dilekler...
Bir beş kuruş,bir on kuruş
Ne istersen ver,
Gönlünden kopanı alırdı tenekeci nine.
Nasıl unuturum,
Bayram harçlığı on liramı
Tenekesine attığımı?
Yoksa sömürülen duygularım mıydı?
Bahçe Çıkmazı'na güneş doğduğunda
Soluğu alırdık sokaklarda
'Haydi uyanın tembeller!
Bugün dokuz kiremit günüdür'
Bu,sabahın köründe bizi uyandıran,
Emine'nin sesidir.
Akşamın alacasında
Çocuk sesleri hâlâ çınlardı sokaklarda
Binbir güçlükle girerdik eve
Usumuzda oyunların tadı,
Yorgun bedenimizle
Gecenin karanlığında
Sokulurdık anamızın kucağına.
Şimdi, o bedenler ki,
Yaşam kavgasında değil mi?
Sizleri hep anımsıyorum çocukluğum.
Sokağımın parke taşları,
Tatlı sohbetli kadınları,
Ahşap evler,sıcak dostluklar
Neredesiniz şimdi?
(1985,Rize)
Serap TepedelenKayıt Tarihi : 21.3.2006 00:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Serap hanım beni çocukluğuma götürdünüz
Bu ne güzel bir calışma Bu ne güzel bir 'Anılardan kesinti' şiirlerinde kendimi buluyorum belkide 'şiir frekansının' tuttuğu içindir
sizi candan kutlarım böyle güzel şiirleri bizlerle paylaştığınız için..
TÜM YORUMLAR (1)