karanlık bir bar, rutubet ve kusmuk kokan,
yayılmış sakat tabureye içiyordum,
bi izmir şarabı buyursun canı çeken,
yeter ki kafam olsun, siklemeyip yudumluyordum,
keyifliydim - ve harikulade saksafonun sesi-
derken, servis açıldı, takmış, takıştırmış,
giyimine kuşamına ise pek aldırmamış,
yanaştı oynaşıp bar hizmetlisi.
istediği sıcak bir öpücüktü sanırım
izmirli hatunları bakışından tanırım,
boş şişeleri masadan topladı,
göz kırptı gülerek isterikli bir yüzle bana:
kaldırıp elini sol göğüsüne,
'nasıl çarpıyor, bak anlarsın' dedi.
Kayıt Tarihi : 2.10.2013 02:51:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!