Anamız Elden Gidiyor Şiiri - Yorumlar

Mehmed Sarı
620

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Yaşanılamaz hale getirildi dünyamız
Kanımız ve terimizle yeşerttiğimiz toprak
vıcık vıcık plastik, vıcık vıcık karbon,
ve yığın yığın ellerinde ölüm tüccarlarının
öldürmek için yaşamın rahmini
atom, hidrojen, nötron...

Tamamını Oku
  • Aşık Alemi
    Aşık Alemi 19.08.2009 - 10:51

    Harikaydi kutlarim:) kaleminiz daim olsun guzelliklerde kalin***Tam Puan***10+10

    Cevap Yaz
  • Aşık Alemi
    Aşık Alemi 19.08.2009 - 10:51

    Harikaydi kutlarim:) kaleminiz daim olsun guzelliklerde kalin***Tam Puan***10+10

    Cevap Yaz
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik 13.08.2009 - 19:11

    ÖDÜLLER VERİN İŞBİRLİKÇİLERİNİZE
    KATİLLERİNİZE,ENTEL FAHİŞELERİNİZE

    Bir yıl değil
    Beş yıl değil
    Diyorlar ki:''Diz çök eğil! ! '''
    Bir yanlışlık var bu işte.
    Bu gidişte bir terslik var
    Bu gidiş gidiş değil

    Bir yanlışlık var bu işte.
    Hiç mutlu etmedi insanı,
    Mucitleriniz, icatlarınız;
    Hiç mutlu etmedi bizi,
    Putlarınız, ilahlarınız.
    Ne dersiniz?
    Sizce neden dersiniz?

    Bir yanlışlık var bu işte:
    Geçinirken, dokuz aptal bir kaşıkla;
    Baş koyarken dokuz nüfus bir yastığa
    Herkes daha mutluydu hani.
    Ama ne oldu sanki?
    Ne verdik insanlığa!

    Bir terslik var bu işte,
    Bu gidişte bir yanlışlık var.
    Ailenin ve atomun
    Çekirdeği parçalanmamışken;
    Alırken canları sıtma ve karahumma,
    Yani penisilin bulunmamışken henüz;

    Güneş, ay ışığı,çıra ve
    İdare lambasıyken ışığımız,
    Her şey apaçık ortadayken,
    Dışa vuracak bir şey biriktirmemişken,
    Bu kadar dolu
    Bu kadar şiş değilken karnımız;

    Eldeki nasırla,
    Bilgiyle
    Sevgiyle
    Alındaki terle ölçülürken zenginliğimiz;
    Nehir akarken,kendi yolunda
    Ayıplanmazken ağlamamız, gülmemiz;
    Yani
    Ağladığımızda dağı taşı yırtarken böğürmemiz;
    Bir vadi dolusuyken kahkahamız;
    İnsanı sokacak kalıplar dökülmemişken henüz;
    Okula giden çocuklara,
    Aman yavrum, diye başlamazken
    Uğurlamamız, güle gülemiz;

    Sevdamızı türkülere,
    Sevgilimizi güllere,
    Çiçeklere serperken;
    Ferhat’ı dağlara,
    Mecnun’u çöllere düşürüp;
    Keremi yakıp kül eden aşk:
    Bu kadar kolay,
    Bu kadar aciz
    Bu kadar ortada,
    Yani bu kadar ucuz
    Ve bir gecelik değilken henüz;

    Daha bir tatlıydı sevda,
    Daha kıymetliydi sanki.
    Daha bir saygılıydı sevgili.
    Aşk daha hesapsız, kitapsız
    Ve daha da bir deli..

    Gülen yüzümüz,
    Gülüşümüzken armağanımız;
    Veren elimiz,
    Seven yüreğimizken sermayemiz
    Sanki daha bir mutluyduk hepimiz.

    Bu işte bir terslik
    Bir yanlışlık var bu gidişte.
    Dikensiz gül bahçemiz var ama
    Güllerimiz kokusuz.
    Aşımız, ekmeğimiz
    Ve aşkımız tatsız tuzsuz

    Otoyollar asfaltlar yapılmamışken;
    Cilt cilt kitaplar yazılmamışken daha;
    Yani plastik icat edilmeden;
    Süt şişeye, su poşete girmeden önce yani;
    Gökyüzü mavi,
    Masmaviyken denizimiz;
    Kıyıya vuracak kadar çok değilken pisliğimiz;

    Yani diyesim o ki:
    Mayınlanmamış,
    Tel örgülerle bölünmemişken;
    Ülkemizin ve yüreğimizin sınırları.
    Marks,
    Daskapital’i yazmaya mecbur kalmadan;
    Keynes zehirini akıtmadan önce;

    Yani, paylaşım
    Yani yurtseverlik kitapların
    Bilinmeyen sözcükler bölümünde;
    Okul kitaplarının en arka sayfasında
    Yer almazken imece;

    Daha bir günaydınlıydı günümüz,
    Daha kardeşçe,
    Daha duru,
    Daha berraktı düşünce.

    Bir yıl değil
    Beş yıl değil
    Diyorlar ki:''Diz çök eğil! ! '''
    Bir yanlışlık var bu işte.
    Bu gidişte bir terslik var
    Bu gidiş gidiş değil


    Bir terslik var bu gidişte.
    Hiç insanı mutlu etmiyor
    Makineleriniz, verileriniz.
    Kimseyi mutlu etmiyor,
    Petrol varilleriniz.
    Ne dersiniz?
    Sizce neden dersiniz?

    İnsanı yaşatmıyor
    Saniyede attığı mermi sayısı,
    Her gün artan silahlarınız.
    Hiç mutlu etmedi insanı;
    Mucitleriniz, icatlarınız;
    Hiç mutlu etmedi bizi,
    Putlarınız, ilahlarınız.
    Bu işte bir yanlışlık,
    Bir terslik var bu gidişte.
    Nasıl, niçin;
    Sizce neden
    Sizce kimden dersiniz?

    Şu gazetelerde geçen
    Kundaktaki Filistinli bebeğin,
    Alnındaki kızıl lekeyi;
    Karanfil mi sanırsınız! ?

    Hani mesela,
    Timsah gözyaşlarıyla izlediğiniz!
    Akbabanın başında ölümünü beklediği;
    Hani şu fotoğrafçısını kahreden;
    Hani şu
    Akıbetini merak ettiğiniz;
    Yarı canlı, Afrikalı çocuğa
    Ne oldu dersiniz?

    Başka kanları,
    Başka canları da katın sermayenize.
    Vietnam, Irak, Kore,
    Bilmem ki
    Kim bilebilir
    Savaş tanrınız tanrınız erisi
    Nifak tanrınız iris'i
    Kim çözebilir yüreğinizdeki iblisi
    Daha kimleri aldınız listenize.

    İki yüz bin Kızılderiliyi,
    Hem de öz yurdunda
    Öldürmekle başladınız, katilliğinize.
    1902 yılına kadar
    On yılda
    Yok edip bir milyon Filipinliyi,
    Yani nüfusun altıda birini
    Katlederek devam ettiniz serinize.
    Şöyle buyurdu: Senatör Bevaridge:
    ’’Bizi soykırımla suçluyorsunuz:
    Onlar Avrupalı değil,
    Amerikalı değil bizim öldürdüklerimiz,
    Onlar oryantal.’’
    Her neyse!

    Japonya’da
    Attığınız bomba,
    36bin ton TNT
    Yani, üç bin altı yüz kamyon
    Dinamite eş değerde,
    İki yüz elli bin insan
    Biçilmiş ekin gibi yerde.
    Ve hala etkisi devam ediyor
    Yerde gökte
    Denizde, toprakta,
    Açan çiçekte,
    Dökülen yaprakta,
    Yeni doğan her bebekte;
    Ve
    En önemlisi
    Seven,
    Sorgulayan her yürekte


    Daha dün Panama: beş bin
    Vietnam’da iki buçuk milyon kayıtlı ölünüz;
    Irak’ta bir milyon küsur;
    Rakam net değil,
    Katliniz bitmedi henüz;
    Devam ediyor zulmünüz.

    Ya işbirlikçilerinizin eliyle katlettikleriniz! ?
    Katillerini hep siz eğittiniz,
    Hepsinde sizin kanlı elleriniz.

    Brezilya’da sayılamıyor,
    Binlerce köylü;
    Bolivya’da çoğu madenci otuz bin,
    Şili’de otuz beş bin ölü,
    Binlerce kayıp.

    Arjantin: Kaç olduğu belli değil,
    Nehirler, göller, yerin altı, yerin üstü ölü dolu.
    Kolombiya’da üç yüz yirmi bin;
    Guatemala iki yüz küsur bin kayıtlı,
    Yirmi bin kayıp.

    Küba: Altmış bin
    Endenozya: bir milyon
    Yetmez mi bunca ayıp?

    Ama bitmedi
    El Salvador’da yetmiş bin
    Kamboçya ve Laos’ta bir milyon
    Ve daha milyonlarca sayamadıklarımız.

    Artsın diye talanınız;
    Şişsin diye göbekleriniz;
    Devam ediyor halkını boğmaya,
    Köpekleriniz, işbirlikçileriniz;
    Devam ediyor kıyıma kasaplarınız,
    Cellâtlarınız, tetikçileriniz.

    Utanın insanlığınızdan;
    Utanabilirseniz,
    Eğer utanmayı bilirseniz

    Korumak için kendinizi kininden, öfkesinden;
    Deveyi Araba dövdürttünüz.
    Fili, Afrikalıya öldürttünüz,
    Şeytana pabucunu ters giydirir,
    Oyununuz, entrikanız, ikiyüzlülüğünüz.

    Siz ki
    Halkın dinini, inancını;
    Haçını, kilisesini, mabedini,
    Kuran’ını, İncil’ini;

    Siz ki
    İnsanın rengini, bedenini;
    Erkeğin kişiliğini,
    Kadının dişiliğini
    Kendi pis çıkarlarınız için kullandınız.

    Siz ki
    Öldürdüğünüz çocuklarla beslediniz.
    Bebeğinizi,
    İtinizi, köpeğinizi.
    Siz ki,
    Çaldığınız organlarla değiştirdiniz.
    Çürüyen bedeninizi,



    Kıtlık,
    Ölüm,
    Zülüm,
    Ve kan.
    Ve de sayamayacağın,
    Kaydını tutamayacağın kadar
    Sakat insan.
    Kimse bilmez kopan bacağının,
    Çalınan organlarını akıbetini.

    İşte bu, sizin eseriniz.
    Caniyi titretir,
    Şeytanı merhamete getirir;
    Zulmünüz,
    İşkenceleriniz.

    Katlliğinizle
    Caniliğinizle
    Maharetinizle
    Musibetinizle
    Övünebilirsiniz.

    Zulmünüzle
    Böbürlenebilir,
    Kan kusan kalemleriniz.
    Kibirlenebilir;
    Kanla yazılmış,
    Şerefli tarihinizle
    Övünebilirsiniz.

    Şiltler,
    Madalyalar takın generallerinize,
    Savaş muhbirlerinize!
    Ödüller verin
    İnter katillerinize,
    İşbirlikçilerinize,
    Entel fahişelerinize!

    Ama şu gözlerdeki ışıltıyı,
    Şu yanaktaki gülüşü
    Söndüremeyeceksiniz.
    Öldüremeyeceksiniz
    Yürekteki çocuğu;
    Bu uzun yürüyüşten insanı
    Döndüremeyeceksiniz.

    Unutmayın,
    Barıştır daim
    Her zaman sevgidir,
    Son sözü söyleyen;
    Haramileriniz kesse de yolunu
    Bu kervanı
    Akıp giden zamanı
    Durduramayacaksınız.

    O çocuğun akıbetini biliyorum,
    Ama demeyeceğim,
    Affedersiniz!
    Çünkü
    Bu halinizle siz,
    İnsan değilsiniz.
    Ama
    Şunu bilmelisiniz
    Annesinin ölümüne sebep olan
    Silah Avrupa,
    Kurşunu amerikan patentli.
    Fotoğrafın kâğıdı da USA antetli.

    Japonya’dan, Şili’ye;
    Kan kırmızı karanfilden,
    Beş sütunlu on tonluk file;
    Alacağı var sizden, biliyor musunuz?

    Alacağı var sizden,
    En basit organizmadan,
    En gelişmiş yapıya;
    Evrimin gelecek halkasına varana
    Ki genlerini bozdunuz;

    Yerin, göğün;
    Havanın, suyun, toprağın;
    Bozulan her hücrenin,
    Sararan her yaprağın,
    Demografik yapının
    Alacağı var sizden.
    Alacağı var sizden
    doğan ve doğacak olan her çocuğun:
    Borçlusunuz.

    İnanın
    Şu başınıza seçtiğiniz
    Tanrınız iblis Zeus
    İtten domuzdan da deyyus

    Ve siz,
    Halkın, hakkın, ve insanlığın,
    Doğanın ve tabiatın önünde suçlusunuz

    Zulmünüzle
    Böbürlenebilir,
    Kan kusan kalemleriniz.
    Kibirlenebilir;
    Kanla yazılmış
    Şerefli tarihinizle
    Övünebilirsiniz.

    Utanın insanlığınızdan;
    Utanabilirseniz,
    Eğer utanmayı bilirseniz

    Şiltler verin
    Savaş muhbirlerinize
    Madalyalar takın generallerinize!
    Ödüller verin işbirlikçilerinize
    Entel fahişelerinize!

    Bunca ölüm, bunca zulum;
    Dinsiz, imansız,
    Ve merhametsizken zalim;
    Susmuşsak,
    Pısmışsak;
    Ve de en acısı
    Düşmüşsek birbirimize.

    Yuh olsun size!
    Yuh olsun bize!
    Dilsiz şeytansınız siz
    Atın kendinizi denize

    Mahmut NAZİK 25.03.2008 MERSİN

    Cevap Yaz
  • İsmail Sağır
    İsmail Sağır 09.05.2009 - 16:07

    Sizi kutluyorum, bu güzel şiiriniz için, tebrikler!

    Cevap Yaz
  • Zerrin Tayfur
    Zerrin Tayfur 02.12.2008 - 20:30

    Saygı değer Mehmet Sarı
    Avrupa ülkeleri zehirli atıklarını varillerle getirip
    bizim denizlerimize bırakıyor .Bu gazetelerde
    Televizyonlarda gösterildi zamanın Başbakanı
    ört bas etti kapattı bizim insanımızı hamal gibi
    onun bunun zehirli atıklarını toplattı başka bir yere
    toprağa gömdüler ve yıllar sonra ordan çıkcak
    pislik hastalıklar baş gösterecek zararını Türk halkı
    çekecek biz yapmış olsaydık para cezası kınama
    bize o varilleri geri gönderirlerdi daha neler bu olay
    beynime kazınmıştı tam unuttum derken siz bu
    şiirle tekrar hatırlattınız şiirde saydıklarınızın hepsi ayrı bir facia adam gibi adam lazımdıki geri göndersin o varilleri ama yok yooooooook

    TEBRİKLER TAM PUAN

    Zerrin TAYFUR

    Cevap Yaz
  • İbrahim Şahin
    İbrahim Şahin 28.08.2007 - 10:30

    Yasanilamaz hale getirildi dunyamiz
    Aklimiz ve kol gucumuzun eseri,
    donatip susledigimiz soframiz,
    cocuk gelecegimiz...
    dusumuz, umutlarimiz...
    Haydutlarin kirbaci altinda
    goz gore gore yok ediliyor anamiz/ tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Ali Özen
    Ali Özen 06.07.2007 - 14:27

    OKUDUĞUM EN GÜZEL ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ ANLATAN ŞİİR DİYEBİLİRİM. İZİN VERİRSEN BU ŞİİRİ GELECEK YIL OKUL DERGİSİNDE YAYIMLAMAK İSTİYORUM. SAYGI veSEVGİLERİMLE...

    Cevap Yaz
  • Emine Sonmez
    Emine Sonmez 08.04.2007 - 18:37

    Dünyamız elden gidiyor neyazık ki, kaleminize yüreğinize sağlık.

    Cevap Yaz
  • Ali Koç Elegeçmez
    Ali Koç Elegeçmez 02.11.2006 - 12:08

    Günlerdir, bu konuda güzel bir şiir yazmaya çalışırken sizinkiyle karşılaştım..Çok güzel anlatılmış çevre kirliliği..Kutluyorum yürekten...
    Bir de form konusu önerdim siteye bu konuda ama hala sayfaya konmadı..Kabul edilmedi mi acaba!
    0ysa günümüzde aşktan da ünce ele alınması gereken bir konu bu..Dünya anamız sancılar içinde kıvranıyor.
    Hovarda çocukları bu acıyı hissetmiyorlar..
    Senet imzalamışlar gibi güzel günlerle....
    Ama yanılıyorlar..aldanıyorlar..
    Şiirle ve sağlıkla kalın..On puan yolluyorum..

    Cevap Yaz
  • İshak Özlü
    İshak Özlü 28.02.2005 - 03:40

    Duyarlı yüregine saglık kardeş,,,,altına imzamı atıyorum.Tebrikler...Güzel bir dünya dileklerimle.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta