Bir gizli şölen sonu daha... açmış sırlarını İstanbul
Alacakaranlık olmuşum, elimde görünmez kadehim
Yağmış bitmiş yağmurlar tutamadan ellerini ellerim
Bir emsalsiz gün daha sönmüş dudaklarımda
Vazgeçmiş en masum emellerinden yer gök
Ufuk boydan boya ölü bir bekleyiştir
Zamanın yegane işidir geçmek... ve geçmiştir
Yelkovan bir kere değmişse akrebe
Söylenmiştir ne varsa ya da hiç söylenmeyecektir artık
Anlamışsındır herşeyi değmişse gözlerin gözlerime
Çıkmışsa kınından zaman, giden gitmiştir
Gecesi yok dört duvar arasının, gündüzü yok
Eklenir ardarda “an”lar sensizlik diye
Onlar söyler ben susarım, yalnızlığın ötesi yok
Tenimizin bozkırlarında
Kurur, kırılır dalları aşkın
Öyle bir vadi ki akreple yelkovan arası
Dudaklarım kadar çorak, öncesi sonrası yok
Görünür mü bir tuşa basmakla alınyazısı
Bir sevişme kaç “göz” kaç “balık”
“Kısmet” kaç vakte kadar, söyle
Kapat falımızı git, hiç açma artık
Git - koşarak, seni kovalar “an”lar
Saklan bir köşede zırhına bürün
Gözlerini kapat, yüreğinden akrebi sök at
26 Eylül 2005
Ayça YeşimKayıt Tarihi : 17.4.2006 21:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ayça Yeşim](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/17/an-lar-2.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)