bir doğum günü:
yıl bin dokuz yüz seksen bir, onuncu Ağustos, haftanın ilk günü pazartesi...
Esma Kadının içinde küçük bir can, zaman dokuz ay on, on buçuk gün falan....
çıplak ayaklar, çatlak dudaklar.
ve bomboş hastane koridorları.
sancı yanında çığlığı da getirince,
zaman an’a yaşayanda, an’a buçuk geçer.
doktor ebe zor bela bulunmuş.
Esma Kadın, ölüp ölüp dirilmiş.
ümit yerlerde kan kaybedince,
zaman an’a yaşayanda, an’a buçuk geçer.
ve dünyaya küs, sükûneti ise manidar.
bebek sessizce çekerken havayı, tıkanmış.
eee kabullenmek kolay mı vücut bulunca.
zaman an’a yaşayanda, an’a buçuk geçer.
………………………………………….
bugün:
bir nefes kadar kısa
bir hasret kadar uzun ömür. Sürene;
insanlar suretin sureti sevince.
zaman an’a yaşayanda, an’a buçuk geçer.
anlatılan bir sevdanın ilk satır başı,
sevdayı anlatmaya mürekkep mi yetermiş;
aşk çocuk yüreğinde dinmeyen gözyaşı,
zaman an’a yaşayanda, an’a buçuk geçer.
…………………………………………….
ve son söz:
sözü unuttuysan veya bilmiyorsan
ya da her neye inanıyor ve yaşıyorsan
dön bir daha başa, baştan oku gönlünce,
zaman an’a yaşayanda, an’a buçuk geçer.
o söz ki ey Abdullah! tekrar tekrar okunası,
Araf Sûresi yüz yetmiş ikide bilinesi.
o gün gelip çatınca, "kâlû belâ" hatırlanası.
zaman an’a yaşayanda, an’a buçuk geçer.
bir gün mesut toprak olur toprak.
can dediğin uçar, sema dediğin ona yasak.
geri döndürülüp yalnız kalınca,
zaman an’a yaşayanda, an’a buçuk geçer.
Mesut Tütüncüler
Kayıt Tarihi : 9.7.2019 15:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!