I
Seni büyürken vurdular Amet,
Seni uyurken görmedi onlar.
Bir günahın kafesini bulmuşlar,
Köle yerine seni koymuşlar Amet.
Sen her günahın gölgesine benzeyen çocuk,
Bir asi masalı gibi geldin onlara.
Okudukça yükseldin gözlerinde,
Okudukça,
Geleceği sende sandılar.
Bir ses çıkmadan,
Bin ses olup, seni astılar.
Viran oldu sen sonrası,
Kara bir nokta oldun tüm aydınlıkların içine,
Taşlara damladı kanın,
Bir uğultu gibi estin ve gittin Amet.
II
Amet;
Sen, geride kalanlara bir matem şarkısı.
Dinmeyen yağmurların, ıslanmamış toprağı.
Hiçbir kuyu dolmaz göz yaşlarıyla,
Her şey hallolmaz yokluğunla.
El ayak çekildi meydanlardan,
Tenlere yapıştı ince bir korku,
Uçurum boyları hala özgürlüğün bir ucu.
Amet, sen, bıçaklanıp,
Arka bahçesine gömülen çocuk,
Seni bilmedi kimseler,
Büyürüm derken sen her seher vakti,
Duvarlar örtüler etraflıca her yanına.
Kırmızı kazağın hala sandalyeye asılı,
Saçların, ayazların dalgası Amet.
III
Gitme Amet,
Kaybetsek bile gitme.
Şu topraklarda kaybetmek bile bir başka.
Tüm güzel günlerimiz geride kaldı.
Şu berrak maviliklere,
Bir gün daha doysak yan yana.
Bitmeyecek sansak bir kez daha yarınları.
Korkma Amet,
Açlıktan ya da susuzluktan,
İnceden bir sızı gibi dolaşan pişmanlıklardan,
Asi ve sığmaz ol kabına,
Ve tutulamaz ol her istenildiğinde.
Bir ölsen, bin parça olur hislerimiz,
Bizden sonrasına kalır her iyi için olan direnişimiz.
Bir yaylım ateşi gibi çökeriz kötülerin üstüne, biz yokken bile,
Bir yol var biliriz.
Sen, Amet;
Bitmeyen yarınların,
Bitmeyen direnişi.
Kayıt Tarihi : 21.1.2014 12:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!