Şaşmamak içten değil. Bu soru soruldu, yaşlı, genç, bay, hanım, öylesine parlak, öylesine güzel ve tamamen aynı görüşe dayanan yanıtlardı, dinlediğim. Bu kadar aydın görüşlü bir toplum olduğuyla, Türkiye’de hükümet sorunu niye çalkalatılıyor, anlayamıyorum ben…
Bilgi ulaştırılabiliyor, düşünen de var. Bundan zaten şüphe etmek saçmalık. Türkün doğuşudur düşünmek! İşte en güzel ispattı bu. Peki, ne oluyor Türkiye’me? Her ülke hakkında bu kadar kesin, endişesiz ve dosdoğru düşünebilen bir millet, kendi vatanı hakkında düşünceye hakimiyetini koruyamıyor olan bu son yılların neticelerine şaşmamak içten değil…
Biraz düşüneceğim bunu, ama elimde malzeme yok, hangi konu çerçevesinde araştırıp derleme çalışmaya cüret edeyim diye… çok ilginç bu bilinç ve bilginin Türkiye içinde, Türkiye hakkına işleyemiyor oluşu… çok ilginç… bir iç savaş yaratmayı hep başarılı olarak hayatta tutan Demirel’den beri hükümetlerin hepsi ve AKP’de toplanan bu bütün pislikler, demokrasi hayata hiç sokulmasın emeğinde direniyorlar daha ve daha da güçlüce… laf ebeciliği oynu cirit atıyor daha beter halde… şehit sayısı yüksek oldukça sırıtan gözleri içimi bulandırdığı için, gözümü kapatıyor, dinliyorum sadece… ama o görüntülerde kustuğum az değildi… midem çok hassas… vicdanımın midesi hassas…
İçerdeki bu çelişkiler halk değil, para değil, bilgisizlik değil, kürt bile değil… sadece kökten dinci züppelik… Kürtler burada yine seçkin kurban, hata ile hep hatalara sığınmaya zorlayan planlardan çıkamaz kolay kolay… haşiş verilmiş gibi bir tutum ile çorap söküğü gibi kullanılan malzeme edilmiş o zavallı mahlukatlar… hep yobazlığa araç… öyle de olacaklar çaresizce… bu yüzden onlar sorun değil… Kürt buna engel olmadıkça, yem toplayanlar bu maşa keyfine taviz vermemeye çabalayacak…
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.