Sevgi geniş zamanlara yayılan yaşama biçimidir.
Böyle yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz çok şey vardı.
İç çekişlerde ateş çemberi içinden geçmişizdir.
Ya da bir gül bahçesinde dibe vurmuşumdur bazen.
Uzak oluşlarımızda çareler çaresiz, sorular yanıtsız kaldı.
Böyle düşte hayalde gezinirken bir zaman,
Kendi küllerimizden doğmak istedik yeniden.
Su içinde suya hasretken yolumuzu, yönümüzü kaybettik bazen.
İşte böyle anlarda sevinçler içimizde kırılıp kalırdı.
Oysa yargısız, sorgusuz olmalıydı aşk.
Nedensizce sevmektir biraz…
Düşüşlerimiz dibe vurmaktı!
Yanılgılarımız bitmeyecek gibiydi.
Kendi içimizden bir kaçışı yaşarken,
Yalnızlaşan kalabalıkların arasında daha da yalnızlaşır yüreklerimiz.
Acaba kaç yanılgıdan sonra doğruyu bulabilirdi insan.
Ve kaç düşüşten sonra yürümeyi öğrenebilirdi?
Sevgi emek ister, güç ister belki?
Ateşlerde yanmak gibi bir şey…
Sevişlerimizde çiçekler yollarımıza çelenk çelenk olmuştu.
Ve bir nefes kadar yakındık suya denize.
Ah ne amansız bir çelişkiydi bu, sabrımızı sınayan…
Umarsız ve amansız bir direniş içindeydi yüreklerimiz.
Uzun yıllardan sonra allı tüllü düşlere uyanmak istedik bir zaman.
Zamanın durduramadığı yollarda, erişemeden suya denize,
Sona varışlarında ömrümüzün,
Sabrımızı sınayan amansız bir çelişkiydi aşk?
Sonu başı belli olmayan bir masalın başlangıcı…
Bir kelebeğin ömrü kadardı aşk.
Umutsuzca kanat çırpışları nafile…
Artık düşmeden yürümek mümkün müdür ?
İnsan sabrının sınırları zorlayan, amansız çelişkilere düşmemek mümkün mü?
Hatice Elveren Peköz
Hatice Elveren Peköz
Kayıt Tarihi : 1.11.2019 23:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!