Alvarlı Aşık Reyhani (Devam-35)

İsmet Barlıoğlu
1529

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Alvarlı Aşık Reyhani (Devam-35)

35*
Yüce dağlar, seyranını ederken
Bulanmış borana-kara, gülmüyor.
Bülbül güle ermek için everken,
İkrar vermiş ah u zara, gülmüyor.

Gamlarla yoğruldu Hazreti Adem,
Arttı, eksilmedi derdi, dem be dem,
Derde bir düşmemiş görmedim, neden?
Kime baksam; bağrı yara, gülmüyor.

Reyhani bir yare olmuştur bende,
Hasreti gönlünde, kahrı bedende,
Mevsim solar güz ayları gelende,
Ulaşanlar ilkbahara gülmüyor.
----------------
35* Yüce dağlar gözler önünde gezinirken, yağmura-kara bulandığı için gülemiyor. Bülbül güle kavuşmakta ivecenleşirken, ağlamayı, ah çekmeyi pekilendiği için gülmüyor. Hazreti Adem bile üzüntülerle yoğruldu ve üzüntüleri zaman zaman hep arttı, hiç eksilmedi. Ben O ‘ndan bu yana dertsiz insan görmedim ve neden böyle olageldiğini bilemiyorum. Çünkü; kime baksam; bağrı yaralı, gülemiyor. Reyhani bir sevgiliye kalkıp köle olmuştur. Gönlünde O ‘nun özlemi ve bedeninde O ‘nun yaralamalarının izleri var. Sonbahar gelince; mevsimin bile yüzü sararır, ilkbahara ulaşanlar bile sevinemez ki; sevinebilsin.
Görüldüğü üzere; aşık, ‘Yüce dağlar seyranını ederken, Bulanmış borana-kara, gülmüyor’ dizelerinde özne olan ‘Dağlar’ ı çoğul aldığı halde, fiil olan ve çoğul alınması gereken ‘Gülmüyor’ u tekil kullanmıştır. Ancak bu durum, gramer bakımından elbette ki; eksiklik gibi görünmekle birlikte, hemen hemen tüm Halk Aşıkları ‘nda rastlanagelen bir durumdur. Karacaoğlan ‘dan bir örnek verebiliriz: ‘Dağlar, seni delik delik delerim, Kalbur alıp toprağını elerim, Sen bir koyun, ben bir kuzu peşinde, Sen döndükçe; ardın sıra melerim.’
Şiirdeki eski sözcüklerin anlamları şöyledir: ‘Seyranetmek-İzlemek, bakmak, gezinmek’, ‘Boran (Farsça ‘daki ‘Baran’ dan bozmadır.) -Yağmur’, ‘Evmek-İvecenleşmek, ivedi davranmak’, ‘Gam-Üzüntü’, ‘Dem be dem-An ve an, zaman zaman’, ‘Bende-Köle’, ‘Hasret-Özlem’.
Şiir hece şiiridir. 11 Hecelidir. Durakları bazen 6+5, bazen da 4+4+3 ‘ten ibarettir.

36*
Yine bahar geldi, seyre çıkmalı,
Görmeli çayırı, çimeni, dağlar,
Yar gelir mi diye yola bakmalı,
Geçmeden ömürün zamanı, dağlar.

Çiçekler dereyim ellerim ile,
Birlikte koksunlar güllerim ile,
Dinle feryadımı tellerim ile,
Bilirsin sen sazı, kemanı dağlar.

Başındaki bu mah, O ‘nun mahıdır,
Seyrangahın güzellerin ahıdır,
Leyla ‘nın hasreti, secdegahıdır,
Kaybıolmuş Mecnun ‘un amanı dağlar.

Göçetti baharın, erişti kışın,
Güneşler altında soldu nakışın,
Reyhani diyor ki: ‘Ağardı başın,
Neyledin o melek simanı dağlar? ’
-----------------
36* Aşığın güzel şiirlerinden biridir. Açıklama ve yorum gerektirmeyecek niteliktedir. Uzun yıllar önce söylendiği ve çalındığı halde, bugün bile anlaşılmakta, gereken tadı vermektedir.
Sözlük durumu şöyledir: ‘Feryad-Çığlık’, ‘Mah-Ay’, ‘Seyrangah-Görmeye, bakmaya değer yer’, ‘Secdagah-Secde edilen yer’, ‘Aman-Çığlık’, ‘Sima-Yüz’.
Şiir, obirleri gibi bir hece şiiridir. 6+5 Duraklı 11 ‘liktir. Örgüsü (a-b-a-b) ile başlamakta (c-c-c-b) ile sürüp gitmektedir.

(ALVARLI AŞIK REYHANİ isimli Araştırma-İnceleme 'lerinden > 147-150/201)
(Devam edecek...)

İsmet Barlıoğlu
Kayıt Tarihi : 3.2.2005 11:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Abdulkadir Öğdüm
    Abdulkadir Öğdüm

    İsmet Usta siz de olmasanız öz memlekette memleketi unutacağız...

    Saygılar...

    Abdulkadir Öğdüm...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İsmet Barlıoğlu