32*
Tan etmek ne lazım eli- alemi?
İyi insan hergün eşref sayılır.
Elinden geldikçe dinle kelamı;
Tahsil gören ehl-i meşreb sayılır.
Lazımdır vatana mukaddes gayret,
Uyanık durmayı etmeli adet,
Büyüğe itaat, küçüğe şefkat
İnsana en büyük edeb sayılır.
Nerde olsa; edeb, haya başgelir,
Edepsiz ‘Can’ dese; gözden yaş gelir,
Edepliyse; ‘Çor’ da dese; hoş gelir,
Cahil sözü zehir-akrep sayılır.
İyi bak yoluna; olmasın yanlış,
Yanlış olan yollar çok uzarlarmış,
Eşiğe basmadan delile danış;
Nasihat insana mektep sayılır.
Reyhani söz söyler yerine göre,
Alet yerindeyse; işler bin kere,
İnsandır; yanlışlık yapar birine,
Ama tekrarlayan merkep sayılır.
-------------------------------
32* Başkalarını suçlamaya-ezmeye-üzmeye ne hakkın var? İyi insan ol ki; her zaman soylu sayılasın. Biri konuşurken, elinden geldikçe dinle onu. Eğitim gören kişi iyi huylulardan varsayılır. Yurduna, senin göstereceğin kutsal çabalar gereklidir, çünkü; uyanık durmayı alışkanlık haline getirmek yurt için zorunluluktur. En güzel ahlak büyüklerin buyruklarına uymak ve küçüklerine sevgi göstermektir. Ahlakın ve utancın yeri her zaman başköşedir. Ahlaksız kişinin ‘Can’ demesi bile insana ağır gelir, insanı üzer ve ağlatır. Ahlaklı insanın ‘Zıkkım’ demesi dahi kişinin hoşuna gidebilir. Söz bilmeyenin sözüyle akrebin zehiri arasında hiç fark yoktur. Gittiğin yolu doğru yol olup olmadığına iyi bak. Kısa olan doğru yoldur, yanlış yol uzanır gider. Bir işe başlamadan onu iyi bilen birine danış, zira; öğüt kişi için okul gibidir. Reyhani sözünü yerine göre söyler. Kullandığı araç işinin aracıysa; aksatmadan işler durur. İnsandır bu; elbette ki; yanlışlık yapabilir ama eğer bunu yinelerse eşekten ne farkı kalır?
Aşık bu şiirinde, kendisini dinleyenlere ve okuyanlara öğütler vermektedir ve öğütleri ahlak üstünedir. Hal Edebiyatı ‘ndaki bu şiir türü, halkın ötedenberi hoşuna gitmekte ve o bunlardan kendine dersler çıkarmakta, paylar almaktadır. Zira; Halk Aşığı Hak Aşığı ‘dır ve onun bilgisi doğuştandır, Hak ‘tandır. O, halkı eğitmek ve uyarmak için gönderilen öğretmenlerdendir. Dediklerinde yanlışlık bulmaya çalışmak doğru değildir. Öğütleri dinlenmeli, tutulmalı, yerine getirilmelidir. Halk Aşıkları ‘nın tümü zaman zaman öğütler vermişler ve bunu sazla yaptıkları için olumlu sonuçlar da almışlardır. Halk Aşıkları ‘nın babası sayılan Sümmani Baba ‘nın bir öğüdünün bir dörtlüğü şöyledir: ‘Sümmani söz söyler iktidarınca, Süleyman ‘a söz öğretti karınca, Nasihat dinlemek noksanlık mıdır? ’ Yani ‘Sümmani ancak elinden gelebildiği kadar söz söyler ama yerden göğe kadar üst üste koyulabilecek her el, bir başka elden daha üstündür. Hz. Süleyman bir Kral ve bir Peygamber olduğu halde bile, yerinde bir karıncadan akıl danışmış, öğüt almıştır. Öğüde kulak vermek insan için noksanlık mıdır?
Şiirin yabancı sözcükleri şöyle açıklanabilir: ‘Tan etmek-Başkasını suçlamak, kuşku altında bırakmak, ezmek, üzmek’, ‘Lazım-Gerek’, ‘El-Alem-Herkes, eller’, ‘Eşref-Soylu’, ‘Kelam-Söz’, ‘Tahsil-Eğitim, öğrenim’, ‘Ehl-i Meşreb-İyi huy, iyi eğilim’, ‘Vatan-Yurt’, ‘Mukaddes-Kutsal’, ‘Gayret-Çaba’, ‘Adet-Alışılagelen davranış’, ‘İtaat-Uyma’, ‘Şefkat-Küçüğe, yaşlıya, güçsüze, yoksula gösterilen sevgi’, ‘Edep-Ahlak, Utanç, Ar’, ‘Çor-Zıkkım,Zakkum’, ‘Cahil-Bilgisiz, Görgüsüz, Göreneksiz’, ‘Delil-Bilen, Rehber-Yolgösteren, Akılveren’, ‘Nasihat-Öğüt’, ‘Mektep-Okul’, ‘Alet-Araç’, ‘Merkep-Eşek’.
Şiir hece ölçülüdür. 6+5 Duraklı bir 11 ‘liktir. Durak atlaması yoktur ve duraklar yerli yerindedir. Örgüsü (a-b-a-b) , (c-c-c-b) , d-d-d-b) , (e-e-e-b) ve (f-f-f-b) dir.
(ALVARLI AŞIK REYHANİ isimli Araştırma-İnceleme 'lerinden > 136-139/201)
(Devam edecek...)
Kayıt Tarihi : 31.1.2005 12:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!