Puskin..ondokuzuncu yüzyilin modern siir roman öykü türünün tüm kendinden sonra gelenlerine ÖN-AYAK olmus; ve SEKSPIR `in Machbet`ini özetlenerek yeni Ingiliz eski Yunan sentezi yazar-sair kisilik ve kimyasini havalandirip harmanlayan BORiS GUDUNOV `u yazarak, tüm diger okuyup yazmalarini orda bulup kagit kalemin diline dagarcigina saglama alip oturtmus.
Dedesi Habes Arap Cografyasindan Esir alinarak Rusya`ya getirilen ve birinci Petro zamaninda generallige yükseltilen Prens torunuymus. Puskin`in
Daha iki nesil gecmeden soy sop nesil degisimlerine, hele de dünya ilk siralamasinda ön basi ceken KÜLTÜR HEGOMONYACISI Ruslar`in ezici toplumsal kusatmasinda, yazdiklari yüzünden kafasyaya sürgüne gönderilir. Orda zamanin bütün acimasiz haksiz hukuksuz acmaz ve celiskilerini sorgulayan yazilarina devam eder. Sonradogdugu Moskovaya dönüsüne izin verilerek sarayda polis denetimli aristokratik -bürokratik görevde icraatlara devam ederken, karisina yönelik kostak kiz kiran söylenti ve iddalarini aklamak veyüzlesmek icin, girdigi RUS RULETI duellosunda, dedesi kökeni kim oldugunun hic bir zerrece izi ucu kalintisi önemi olmaksizin, degismis baskalasmis dönüstürülmüs Rus aliskanlik algisi ve adetiyle kendi kendini törenler, ( Yevgeni Onegin ve Yüzbasinin Kizi `gillere satir dizip, hayal kurup, rol dagitip, portre ve profil cizip, imza attiktan sonra ) celenkler ve ölüme ugurlar . Yani insan, iki nesil bile gecmeden dününü ve gecmisini zirnik kadar bile hatirlamadigi kusatan ve cevreleyen sartlarin sartli ögesi ve sorgulamak irdelemekten yoksun uyusmus kaniksamis degismis dönüsmüs aidiyet öznesi durumunu kacar kovalar.
Onun akabinde ve pesi sirasinda CEHOV`u bildin mi, ayni yüzyil yazi öykü ve romanci gerceklik arayisli yazar Cehov`u..?
Visne Bahcesi, Vanya Dayi, Sayfiyede, Öylesine Bir Gün, Kara Kesis, Marti, Eczacinin Karisi, Memurun Ölümü, Kabuguna Sinen Adam gibilerle beraber ALTINCI KOGUSU`da kaleme alip cagi-günü dünyasi ve insanindan haber veren satirlari kaleme döküp konusmus. Digerlerini sözün sirasi gelirse yakin bakar izleyen irdeleyen sofrasinda oturur uzun yazarim belki. ALTINCI KOGUS demistik degil mi.?
Dosteyevski`nin Yeraltindan Notlar`ina neredeyse cok benzeyen, hem anlatim akiciligi hem de kendi kendini en acik ifadeyle isledigi konunun birinci tanigi olma samimiyetiyle, zaten GERCEKCILIGI arayan dönem yüzilinin araya bol simgelere yahut soyut ögelere basvurarak ara mesafesi, makyaj maskesi ve paravan perdesi koymaksizin dolaysiz ,aracisiz, imasiz direk dokunup yapisan derli toplu tutunuslarla cekip kavrayan ve yetmis sayfayi bulmayan kisalikta pek cok sey anlatmayi göze alan (Dostoyevski`nin `Yeraltindan Notlar` i da öyledir ) iz ve iceriktedi Altinci Kogus.
Disardan bilinmeyenleri bütün yozlasmis kokusmus cürümüs haksiz hukuksuzluk dengine dünyayi esitleyen ve kosullayip kikivrak ettigi buyrulmus kodlanmis kusatmalarin disindave hic bir toplumsal irini, initiyi, cagriyi, tepkiyi, haykirisi, eylemi, korkuyu, kaygiyi, tavri köklestirip kurumsallastirdigi dolasimara mahkum etmenin ötesinde hicbir duyarliligi önemseyip umursamayan hapisligin tutsak ettigi kizil kiyametlere terk insanlik ölümünü Icerden haber verir Onuncu Kogus`ta Cehov.
Kendisi de zaten doktor egitimlidir. Toplumsal agit inilti irin cikmaz cözümsüz agrilarinin en genis kapsamda ve en bariz görünümlü cirilciplaklikta sonuclandigi ve detaylarini cok iyi bildigi HASTAHANE ve HASTAYA BAKAN `lar iliskisinin ne büyük sahtekarliga nasil kurban gittigin dair, her romanci gibi , yazip dagittigi rollerde her tarafin digeri olup , kiliktan kiliga girenin hem hasta hem de doktoru`dur Onuncu Kogusta Cehov.
Nitekim orda, kogustaki degisik hikayelerin süründürüp süprüp sürükleyerek, aksam karanliginda iki kilometre ötedeki isiklar yanar yanmaz ortaya cikip bütün korkuncluguyla hortlayan Hapishane ile buradaki AKIL HASTAHANESI`nin hic bir özel farki ve ayricaligi olmayan, kapilari icerden cikmaya yasak sadece doktorun arkadasi postahane müdürüne yahut gündüzleri hastalardan biri olan yari kacik Moyseyka`nin yalin yoksul ve ciplak dilenmeye gitmesine ancak müsadeli ve kilitli, tel örgüler arkasi kogusun en acimasiz GARDIYAN azmani olan NIKITA dayak kötek iskence ve sopasina alenen acik ve kimsiz kimsesizlige esir kafes tutsagidir.
Agirlikli olarak Doktor Yefimic ile kogus hastalarindan biri olan Dimitric arasnda gecen - ve kimi takip edilme, kimi iflas, kimi baska baska diger tetikleyici travmalarla hikayesini burdaki cehennemin dibine tasiyanlarin birdaha ölünceye kadar ordan cikamayacagi umutsuzluk carmihinda hastahane calisanlari arasinda hiyerarsiye göre herkesin bir digerinin arkasindan is cevirdigi ve dedi kodu kötülcülügünü yapip acik zaafiyetini kolladigi zifir zikkinin orasinda aslinda hic kimseyi ve hic birseyi iyilestirmek gibi bir niyet maksadinin güdülmedigi ve her siparis verilen ihtiyac gereginden ispirtoya varincaya kadar avanta, cikar,pay, yahut yolsuzluk saglama derdini davasini güttügü kokusmus cürümüslükte- durum ve dünyayi didikleyip deserek yoran ve soran felsefe`den siyasete ikili diyalog iliskisi üzerinedir Altinci Kogus`un ana fikri ve kurgu konusu.
Doktor , hasta Dimitric`e göre hayatin hic bir evresinde deneyimi ve tanikligi olmayan tepeden tayin ve tahsislerle indirmeli mevcut yapiyi temsil eden imkan avans imtiyaz ve kaynaklardan yararlanarak dünyada ve hayatta her ne olup bitiyorsa gayet yerinde, ve hatta tipki tarlaya seerpilen pislik ler gibi kötülük aci keder olmasa, yasamin anlami degeri verimliliginin yok olacagini idda eden ( ki bu ayni zamanda Cehov`dur ) gerekli ve siradanlasip cöllesecegini , bu yüzden de nasil olsa eninde sonunda ölünecegi icin ÖLÜMÜ ve ACIYI KUTSAYAN; hayatinda da her türlü pesin ödeneklerle doyurulmus tek düze, monotinluktan baska hic bir duyumu duyarliligi olmayan biridir.
Dimitric`se doktora göre herseyi kafaya takmakla, yani ACIYI ve KÖTÜLÜGÜ sorgulayip tartip desip didisip bogusmakla degil, kafadan ne kadar azaltip eksiltikce insanin mutluluk hacmini artiracagini ve derdini azaltacagini bilemeyen takintilar yoksuludur ve hammalidir . Varligin degiserek dönüstügü ölümsüzlük diye bir sey cok sacma bir seydir doktora göre. O yüzden ne gelirse kaderden, yasayip kabul edip sulh olmak gerekir. ( Dimitri de burada Cehovdur )
Bu söz ve sohbet gidis gelislerinden baska, disarisi da , bütün aydin ilerici sanatkar sair yazarlariyla; ve göstermelik yalan dolan vitrininden dolup bosalan kisir kurak döngüleriyle, hersey tekdüze anlamsiz iceriksiz kayip kacak ölü; örtüp saklayip gizleyen sahtekarligin arkasinda hic kimse ve hicbirsey ele alip deger vermeye denk hayat döngüsü yahut onur itibarin sahibiinsan degildir. Tutunacak- siginacak hic bir ilgi itibar özelligi kalmamis; ve yalan yanlislarla beslendigi derinlige battikca yikilip cöküp cürüyen icerisi disarisiyla bir lagim cöplügüdür her ikisinin de vardigi tespitteki ortak noktasi. Doktor Yefimic`in Dimitric`in akli dili sohbetinden baska hic kimsesi olmayan bos ve bozuk bir dünya azabidir tüm icerisi disarisina bir ve denk kafesteki zindan evren.
Cagi dünyasi cürüdükce bozulan; ve icinde tasidigi tüm birikintilerini dayanilmaz katlanilmazlarara sürükleyip tasidikca, özel imtiyazlilarin hükmedip yönettigi kapan kiskacinda korku baski tehdit acimasizlik hukuksuzluklarla telafi ve tamir etmenin sürüncemesine biraktigi herseyiyle yikilmaya gebe, cökmeye mahkum sarmal döngülerde; yüzyilin degisen gelisen sosyal siyasal felsefi ve kültürel gel gitleri arasinda devrim depresmelerine muhatap MATERYALIST mi olsam yoksa uyumlu IDEALiST ortam ayarlarinda herseyi oluruna mi biraksam ikili diyalogunun hem hasta Dimiric hem de doktor Yifimic`i olarak CEHOV`un kendisidir, bizzat ayni bünyede alttan alta fikir beyan ettigi ikilemden cikisin son duragini, iceridekileri hasta yazip etiketleyen disardakilerin, icerdekilerden daha HASTALIKLI buhranlar bozukluklar kötülükler salginlar bozgunlar yalanlar yanlislar tasidigi, Timarhane`de varir bulur son duragi .
Gel gör ki, hastasina gerektiginden fazla yakinlik gösteriyor diyerek, ayagini kaydirmak isteyen ve Doktor`un birakacagi boslugu doldurmak icin pusuda bekleserek yerine gecmek isteyenlerce, günden güne `Doktor hastasina benzedi, kafayi yedi siyirdi ` yaygarasina ve yaftasina inananlarin hesabi sayisi arttikca, önce isten el cektirilip sonra dahayatini cekip cevirecek hic bir geliri olmayan yoksullugun ve sefaletin dibine düsürülerek, kendinin dahi ALTINCI KOVUSUK olduguna inandirilan YEFiMiC, tepeden tirnaga ve en son elbiseleriyle birlikte tüm kimsiz kimsesiz hayatini disarda birakarak, kogus gardiyani Nikita`nin disleri agzina dökülüp surati paramparca edilinceye kadar `hosgeldinle `karsiladigi, hemen yani basinda ACIYI ve KÖTÜLÜGÜ hice sayarak veya oluruna birakarak asla onuru degeri yerli yerinde insanca yasamanin mümkün olmadigini söyleyegelen ve nasil ne demekmis simdi anladigi, DIMITRiC yatmaktadir.
Takvimi hic degismeyen ve günümüzü sonsuz sinirsiz artirimlarla katlayip büyüttügü olumsuzluklarla Dimitric`in Doktor Yifimic`le diyalog sirasinda idda edip öfkeli coskulu savundugu gibi ÖLÜMSÜZLÜGÜ bugünlerde buldu eristi gerci insanlik ammma,galiba tam bu nokada da, dünyada yoturup yatip kalkip yasayacak yeri günü akli fikri iradesi ve özgürlügü kalmayan; ALTINCI KOGUS`tan beter her hali vakti yeri ve saniyesi denetimli gözetimli yapay zekayla isleyip calisa insan deneginde zikkim zindanlarin küresel TABUT MAHALINE dönüsüp evrildi.
Böylece cokgecmez iki gün icinde, dayanip katlanmakta zorlandigi cehennemin icinden ölmedikce cikisi olmayan kimsiz yalniz kayip yitikler dibinde, caginin tüm irin intihar icrap azap iniltilerini ruhuna ögününe bedenine sindirip susarak, aksama varmaz, ölüme savusur ve ecele kavusur gider Altinci Kogus`tan doktor Yifimic.
Ocak / 21
Kayıt Tarihi : 12.1.2022 17:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!