Altinci Kogus ve Cehovdan Bu Yana 2

Seyfi Karaca
5099

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Altinci Kogus ve Cehovdan Bu Yana 2


Yasamin elde olan veya olmayan sebeplerle degisen zoraki kosullarina ve baskilayip bogup bunaltan kisitlayici- kusatici daralmalarina karsi insan dahil tüm yeryüzü canlilarinin akil fikir bilgi sezgi yahut sorgulamalariyla öngörüsünü saglamis hayati gereklilikte ihtiyati, teminati, imkani,tedarigi, güvencesi, secenegi, deneyimi, birikimi ve kaynagi olmasi gerekir. Aksi taktirde kayitsiz ilgisz ve ihtiyatsiz kaldigi her kendi haline terketme duyarsizliginda yasami doyurup besleyip devamliligini dinc, diri ve ayakta tutan bütün saglayici yasam zenginligi, yerine getirilmeyen sorgulama ve sorumluluk duyma ihmallleri oraninda sarkar, aksar, tikanir, bozulur, gevser, azalir ve kokusmus cürümüslüklerle kapli önlenemez akibetin kesin sonuclu yikimlariyla amansiz tükenisini hesaplasip ödesir.

Bu yüzden zamanin dayattigi zorluk-darlik kusatmalarina karsi donanimli ve duyarli her etkilesime karsilayip korunabilecegi uyanik refleksleriyle beraber, doga yahut toplumsal her kaygan zeminde barinip siginabilecegi inanilr, güvenilir, tasinabilir, esnek, hassas ve saglam ilmin ve itibarin özgün öznesi olmasi gerekir ki, hayatini saglik dirlik huzur icinde sürdürmekle mecbur gerekli tüm ihtiyaci karsilamaya yetkin yerlesik yasam güvencesinde olup, her zorluk ve güclügün üstesinden gelebilen kaynak , yol, beceri, hüner, secenek zenginliginin sahibi olarak kendinden hal caresi bekleyen hayati DiLSiZ -KAYITSIZ yitik kacak kayip yoksun muhtac zavalli iflas acizligine boslayip birakmaksizin, etkin katilimcilik ve devamlilik saglayabilsin, bütün canlilar icinde bilhassa insanlik.

Bu yüzden de, her canliya yeryüzü hayatinin nasil nerde hangi kayna imkan ve bilgilerle yasanacagina dair gerekli bilgileri, yasadigi hayatin deneyimlerinden cikarimlayan yol göstericiligiyle ilk önce DOGA; sonra da kendinden önceki yasanmisliklardan edinip saglayacagi tarihsel, sosyal siyasal , ekonomik ve kültürel olaylar silsilesinden ve kaydindan ögrenir ve beller tüm canlilarla beraber, bilhassa insanlik.

Tipki kanatli kanatsiz kartallar, citalar, örümcekler, gelengiler, kaplumbagalar, filamingolar, sincaplar, serceler, ceylanlar, sempanzeler, ayilar, kelebekler, kurbagalar gibi, ister yerde sürünerek, ister gökte ucarak, ister derin kovukta, ister gölde dalda toprakta yahut dagda yerlesip yuvalanarak; ayakta tutup devamliligini saglayarak her sartta sürdürmek zorunda oldugu yasamini bütün hayati tehlikelere karsi en belirgin bilinen yetenegi ve becerisiyle beraber, bagimli kosullarla corak, tükenmis, caresiz, kesat, umutsuz, cözümsüz, yenik , sinirli ve tutsak kalmayan özgür iradesini kendi etkinligiyle belirleyebilen SECENEK ZENGiNLIGIYLE sayisiz giris cikis yollari ve tükendikce ihtiyac teminatini üretebilen hazirligi emegi bilgisi duyarliligi paylasimi dahilinde hic bitmeyen verimli kaynaklari olmasi gerekir korunakli güvenli hayatiyla ickin ve özgün tüm canlilar icinde bilhassa insanin..

Aklin fikrin mantigin vicdanin onurun inancin sorumlulugun özgürlügün kurgulayip yol gösterip yön verdigi ve yönettigi; kendi bireysel degerini ortak aidiyeti olmaksizin asla yasamasi mümkün olmayan toplumsal hafiza, birikim ve bilincinden ölcen tartan sevgi saygi paylasimciligiyla, sosyal hayatin en bilinen vazgecilmezidir, DIL üzerinden yogunlasip yüklenen anlam, kavram , bellek, hafiza, deneyim, birikim, ifade, yol , yordam ve degerlerlerin insanla özdestiren en belirgin SOSYAL HAYAT zenginligi derleyip düzenleyen iletisim kaynagi.

Bu bakimdan takvimin ve tarihin sürekli zaman degistirdigi, dünyanin sürekli yer görünüm kabuk ve cografya sekillendigi, toplumsal hareketliligin hiz yol yön ve boyut degistirip dönüstügü ve insanligin sürekli nufus tipoloji kisilik karakter soy ve sayi dönüstürüp BASKALASIM artirdigi bir yeryüzü yasam döngüsü ve öyküsünde, ilgisi her türlü bozgundan yilgin bikkin bezginlik sapkinligi ve saplantili iletisim arizasi defosu olan; ve sinyal dokunuslu denetimli yalnizligi,örgün yabancilasmayi ve kusursuz itaatlligi buyurup yöneten esaret zindanlarinda tüketim afyon bagimlisi kablolariyla cevrilmis kusatilmis ve ROBOTLASMIS; soyu bitmis; soykasi tükenmis; ve raf ömrü kadar rehin ve tutsak vadelere kul kurban olmamak icin, kendi özgün katilimciligini ve irade yetkisini asla günden dünyadan eksik etmemekle yükümlü duyan gören bilen ve akil fikir mantiga yoran, ihtiyati tedarigi emegi üretimi yolu hali vakti SECENEGI ve DiL zenginligi olmasi gerekirdi insanin.

CEHOV ALTINCI KOGUS`tan devamla..

Cok az bilen ve konusan ilk CAGLAR emekleme ve yalpalanmalarindan bugünün YAPAY ZEKA karma karisikligina evrilerek yeniden sanki ilk caglara susup sinerek aklini fikrini bellegini özgürlügünü halini vaktini dilini TÜKETIM BAGIMLILIGINA talan tarumar olup yitip kaybolarak, neredeyse sifirin altinda hic bir anlam deger etki katilimcilik ve varlik göstermeyen INSAN FOSiLLESMESI ve BUZULLASMASI dekorlayip vitrinlyen günümüz günceline kadar, insanca konusup davranabilmemin hali yolu dili ve edebiyati, neredeyse ve hemen hemen bütün dünyada ayni degisim dolasim süreclerinden gecmis. Nitekim, kahramanlik destanlari ve dinsel ilahilerle gögüs gögüse hic bir diger araci olmadan tüm korkularinin, kaygilarinin, celiskilerinin , endiselerinin ve bilinmezlerinin bütün yalin ciplakligini bire bir hayati varlik bedeliyle karsilayip gögüslemek zorundaki insan, daha sonra degisen dünyanin sosyal kültürel ekonomik ve siyasal gelismeleriyle birlikte ( feodalizm ) soyu-sefil iliskisiyle aciga cikan acidigi incindigi yeri duyumsayan ilkel öyküler, masallar ve anlatilarla tanismis. Ardindan ticaretin toplumsal etkinligi belirleyip yönlendirdigi ve kralliklarla derebeyliklerin bas belasi sefil kalabaliklarin BURJUVA ortaklik `güdümüne bagli oldugu sosyal ittifak dogmus. ( fransiz devrimi )

Bu noktadan sonra yeryüzünden bütün karsilastigi sorunlari kadere baglayip tanriya havale eden algi, anlayis, inanc, dil ve yaklasim, elde olmayan hayatini baskasina niye teslim etttigini sorgulayarak akli fikri hayati dünyayi dili huyu bilgiyi beceriyi yeniden yryüzüne cagirip getirmis. Ilim -bilim; sözün ve dilin insan özgürlügüye anlam ve deger kazanarak ancak esit ve etkin oldugu ; degilse hic bir ihtiyati imkani secenegi tembihi güvenligi güvencesi ve secenegi yerli yerinde olmamanin boslamis birakmis yoksul ve yoksunluguyla; kurulu esir pazarlarinin kulanisli kölesini azap-gazaplar cehennemiyle ölerek yasamaktan baska hic bir sey olmadigi akil fikir aydinlanmasi yasanmis. ( rönesans reform aydinlanma cagi )

Sonra sanayilestikce basin-yayin matbaciliginin yazilip yayinlanma imkanina kavusan sanat-edebiyat; yeni etkin güc olarak AYDINLAR neslini dogururken; yasadigi yoksulluklari kirlardan kentlere en derin haksiz-kukuksuzluk cenderesinde; bütün kötülükleri icinde barindirip besleyen ve acimasiz ölümcül yasam kosullarindan en büyük kazanci ve verimliligi elde etmek isteyen varliklilarla yoksullar arasinda kalan büün iliski dengesizliklerini ve iletisim bozukluklarini duyup algilayarak ele alan yeni konularin resmini, heykelini, mimarisini, siirini, felsefesini, romanini ve zamanla fotografini sinemasini yapip sergilemis edebiyat ve sanat. ( onyedi Rus ekim devrimi )

Doguda Fars, Arap, Hint , CiN vesairler, her ne kadar ilk baslarda kendine özgün seyirle takip etseler de bu sürec; iletisim, sanayi, ticaret ve teknolojinin ilerleyip insan degistiren ve toplum dönüstüren ortak kiskacta ayni ivmelere hiz ve boyut kazanmasiyla, özellikle sanayilesmeyle birlikte neredeyse kisir döngülü kurak ve kabiz konu kaynagi ve birbirinden kopyalanip cogaltilmis ilgi odagi bakimindan zamanla hic bir özgün faki olmamaya tüm dünyada oldugu gibi aynilasmistir.

Buraya isgalci-yayilmaci karakterde dünyayi yönlendiren ve yöneten para kaynagi yahut hegemonya gücü olma sebebiyle, hem sosyal, hem ekonomik, hem siyasi, hem kültürel bakimindan kimyasini belirleyip yapisini mayalayan BATI DÜNYASI; Romantizm, Izlenimcilik, Sembolcülük ,Humanizm, Dogacilik, Coskunluk, Gerceklik yahut Disa Vurumculuk hangi evrede hangi sekil ve bicim degisikligine giderse gitsin..

Almanya da Fabillar, Nibelung`lara baslayip bütün bir Ortacag süreci kovalayan Din kahramanligi ve Sovalye destanciligi, dige sanat kollariyla birlikte- cografyaya bagli toplumlari ve daha sonra dünyayi, felsefeyi ve siyasetle yakindan ve karsilikli etkilesen sürec boyunca - sanat edebiyat`in konusu yaptigi Hans Sachs´tan Heinric Böl ve Günther Gras`a varincaya kadar, bilhassa Gutenberg in Matbayi bularak diger ilim bilim ilerleyenleriyle toplumsal hayatin dolasimina sunma sonrasi, Herder, Goethe, Heine, Grim Kardesler, Grifparzer, Hebbel, Schiller, Schopenhauer, Rilke, Hesse, Kafka, Hoffmanstal, Thomas Man, Schiller, Fontane, Remarque, Zweig, Max Frisch….bu serüvenin kalem yazi ve isim sahipleridir.

Ayni gelisim, düzen, toplum, cografya güzergahinda Ingiltere´de; kendini anlatan papaz John Donne ile olusan öyküsel baslangic, son güncel halkalarini H.G Wells, Wirgiya Wolf, Rebecca West ve Georg Ovrell`lerle örgüleyinceye kadarki sürecte, Bacon, Milton,Jonathn Swist, Defoe, Richardson, Thomas Giray, Samuel Taylor, Charles Dikens, Bronte Kardesler, George Eliot,Oscar Wilde, Trolpe, Herdy, James Watson ve Henry Makenze gibi pek coklari edebiyata kendi dönemlerinin hali vakti ve dilini yorup yazan yapitlar ortaya koymuslar.
Fransa yine ayni yol ayni sürec ayni güzergahta; Kelt dilini , yani eski Latince`yi yeni Germen ekolüyle sentezleyen karisimiya, Virjil`den Cristiane Rocheford, Pascal Laine,Margaritha Duras, Didier Martin veya Nathali Sarraute `ye varincaya kadar, Marot, Montaigne, Fontaine, Molire, La Fayatte, Perrault, Dideot, Regnard, Caron, Rene`, Hugo, Dupin, Dumas, Balzac, Flaubert, Zola, Claudel, Rolland, Exupery, Collette, Aragon veya Andre´ Gide edebiyatin bilinn baslicalaridir.

Yine neredeyse siyasal tarihi edebiyat tarihiyle ayni balayan Rusya`daysa ; Gogol`dan Boris Pesternak, Vera Panova, Fyodor Vasilliyevic, Nikolay Kuzmin, Yuri Pavlovic`lere güncelleninceye kadar, batililasan veya özgün Slavlikta kalan sanat edebiyat kutuplasmasinda, özellikle CARLIK yönetimlerinin sansür yillarinda Sibirya Sürgünlügü basta olmak üzere baskilanarak fakat ayni zamanda duygusal düsünsel duyarliligi da kamcilanarak süzülüp gelen etkinlikle ; Dimitriyevic, Kiriloviz, Fonvizin, Nikolay Ivanovic, Radiscev, Lermentov, Puskin, Dosteyevski, Diserev,Tolstoy, Hezen, Cernisevski, Turgenyev, Goncarov Cehov ve Gorki gibi sayili isimler etkin olup edebi yapitlar ortaya koymuslar.

Ocak / 22

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 15.1.2022 15:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Seyfi Karaca