Leylekler geliyor mu?
Şehrin kasvetli havası ülkeme nişan .
Sokak lambaları ha söndü sönecek.
Küçük bir titreme ateş gelsem mi de !
Antirikorlar depdepe içinde .
Gücümü düşüren tüm sevdalara.
Nem kaldı zamandan beriye
Kuru lakırdılı bir dem
Baş ağrısı birde geriye
Çokça gezilen bağlar
Yar koynunda illaki ağlar
Gerilir ok da yaylar
Bir Öğretmen güncesi içimde ..!
Beyaz önlük cebinde gelen Faber Castel.
Bilirsin sana geliyor.
Kimse görmüyor .
Ve yalnızca O biliyor .
Öğretmen keskin gözleri .
Gözlerinde Ab-ı hayat bulduğum
İlmek ilmek işlediğim
Varlığı ile düşlendiğim
Benim paşa oğlum .
Dilimde ki ikrarımsın
Güneş doğmuş şehrin göbeğine,
Yollar — alacaklıdan kaçan borçlu;
Uykusuzlar dikilmiş seherde,
Ötekiler rüyanın kaçıncı perdesinde?
Mecalsiz ayak izlerin sokaklarda,
Öyle birileri vardır ki ;
Vatan gibi Bayrak'la devleşen .
Küpeli de kahpece vurulan Sinan Eroğlu.
Kayseri'de Ali Dağı eteklerinde kumanya tevazuluğunda.
Gülüşlerini sığdırdı nice yüreklere .
Bir gaye idi onların ki Vatanı koruma sevdasına tutulan.
Dudakların da kaybolmak vardı ya
Oradan sızlatıyor saatler .
Yağmur kokusu .
Şimendifer sesi
Eh loş sokak lambası .
Deli divane gençlik bastları arabalardan
Seversin uygun adım marş .
Dirsek temas aralığında her şey.
Ara sıra çift kol aralığı.
Avcı zinciri, birerli kol.
Kama düzenine alırsın çoğu vakit .
Düzeni bozuktur benim mısralarımın .
Bazen hal olur , kimisinde zul olur .
Dökülür salkım saçak karşı dağlara .
Eritir kimi zamanlı düşünüşleri.
Okursun dirhem dirhem .
Kanatlanır uçurtmalar gibi.
Yudum yudum sevsem seni.
Kirpiklerinden tutsam .
İki göz aralığına salıncak kursam .
Yük gelir miyim ?
Yurt tutsam dudaklarını.
Her gülümsemene bir buse sallasam .
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!