Dört yaşında bir çocuk, dört koldan sarılabilir evrene. Ya evren kucaklar mı onu, annesi gibi? Dört yaşında bir çocuk, gezebilir dört kıtayı düşüncesiyle. Oysa hatırlar mı bastığı toprak parçasını? Ya da melek gibi, kanatlıdır ya melekler, Tepeden mi seyretti insanlığı? Tanrı gibi,
Ya Tanrı dört yaşında bir çocuk olsaydı! Kızdıklarına mı hastalık verirdi, sevdiklerine mi? Duygular değil midir insanı hayata bağlayan? Ve o duyguların yoğunluğu değil midir? Gerçekten hamurunu yoğuran, Belki de Tanrı, üzüntüleri daha tarifsiz yapmıştır, mutluluktan, Mutluluklar çok sıradan, Her insan sevinebilir, gülebilir yalancıktan. Oysa üzüntüler farklıdır. Herkes üzülebilir. Her üzülen içtenlikle ağlayamaz. Ağlayan bir damla yaş döker. Ağlayamayan iki, bir damlası içeriye, O da tüm yaşamını sırılsıklam yapar.
Ya Tanrı dört yaşında bir çocuk olsaydı! O zaman ağlamazdı hiç kimseler. Özellikle de bebekler, sonra da anneler, Yanlış anlaşılmasın. Tanrılıkta yok gözüm. Yalnız Tanrı’nın adaletini sevemiyorum. Ondandır bunca sözüm.
Tanrı dört yaşında bir çocuk olsaydı! Mermilerin üretildiği fabrikaların yerinde, Oyun parkları olurdu. Sarmaşıktan salıncaklar gökyüzünü kucaklardı. Kaydıraklar plastikten olmazdı. Çiçeklerden olurdu. En çokta papatyalardan, Güllerin dikeni ancak kötülerin canını yakardı. Mesela kimseyi cehennem ile korkutmazdı Cennetin yokluğu, cehennemin varlığından daha üstün olurdu. Günahkârlar kızgın lavlarda yanmazdı. Onun yerine belki, kudret şerbeti ile yıkanırlardı. Ya da çiçek olurlardı. En güzel kokanından, Onları koparmak isteyen çıkınca da anlarlardı. Güzel olan hiçbir şey koparılmaz, sevilir. Bak işte nasılda evrenselleşti, sevgi birden. Hayatı güzelleştirmenin yolu geçiyor, bir dilenciden.
Tanrı dört yaşında bir çocuk olsaydı! Bir dilenciye para verene iyi denmezdi. Evrende dilenecek kimse kalmazdı. İyilik sarardı bütün dünyayı. Öyle bir sarardı ki, Unuturduk kötüyü. Hiç yaşamamışız gibi.
Her doğan Tanrı’dır, bütün ölenler insan. Ölü bir Tanrı’yı karşılaştır, yaşayan bir insanla. Yaşadım diyebilmek için ne yaptın Tanrı aşkıyla. Tanrı’yı arama orada burada. Tanrı aslında her gün baktığın o Aynada,
Tanrı kutsaldır.
Kirletme onu nefretinle.
Tanrı aşk doludur.
Sev onu tüm kalbinle.
Tanrı umut doludur.
Unut umutsuzluğu hiç olmamış gibi.
Tanrı şefkat doludur.
Sahiplen bütün çocukları annesi gibi.
Tanrı bugün dört yaşında,
Tanrı bugün ALPARSLAN yarın Tunahan
Her doğan Tanrı’dır, bütün ölenler insan…
Kayıt Tarihi : 10.2.2021 11:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir SMA hastası bir bebişe destek amaçlı yazılmıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!