Bir istanbul sahili
Gökyüzünün deli mavisi
Birgün bir sevgi elçisi
Düşünün ki maziyi
Düşersin peşine deliler gibi
Döndüm işte
Belki de bunu istiyordun
Yada istiyordum
Ama sen yine yoksun
Seni sensiz yaşamaktan bıktım
Hani özel günler vardır ya
İnsanlar için
Ve bu günlere ait özel cünleler kurulur
Sarfedilmek üzre
İşte onlardan biri
Bu güne ve sana uyanı
İkibinin son ayları ve ben askerdeyim
Biraz buruki, biraz da düşünceli
Düşünce dalgalarından alan bir ses
İrkildim
Etrafımda tek ses çıkaran alet
Telefon
Bir İSTANBUL'a aşığım
Her köşesinde bir tepe
Tamıtamına yedi tepe
Yedisinde de ayrı ayrı kefe
Her kefesinde insanlar
Sen bir gül olsan
Bende bir deve tabanı
Gülün dikeninden zarar görmüş olsam
Bana cazip gelmezmi katır tırnağı
Sen bir yat olsan
Yine gözlerime perde çekiyorum
Görmüyorum dünyadaki bu rezaleti
Yine kulaklarımı tıkıyorum
Duymuyorum savaşın o acı iniltilerini
Ama yüreğimi susturamıyorum
Yanlızların çığlıklarını duyabilirmisiniz
Yada onları tanıyabilirmisiniz
Gecelerin karanlığında
Anımsayabildiniz mi?
Hani kan çanağına dönmüş gözlerle bakan biri vardı
Hemen yanı başında
Karanlık bir sokaktayım
Yılların getirdiği bir yorgunlukla
Yanlızlığın getirdiği savurganlıkla
Ne çıkabildim, Nede sonunu bulabildim
Çıkmazın içinden çıkanlardan değilim
Yürüyorum tabanlarım şişecesiye
Kederle sevgiyide
Acımasızların sillesinide
Görgüsüzlerin kibirlerinide
Sende gördüm zalim dünya
Bilinmez dertleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!