Salına salına düştü uzaklara,
Elinde kabanıyla telaşlı,
Bir ok gibi hızlı adımlara hevesli,
Görmedi heyecanını nesli.
Şubat'ın en samimi hıçkırıkları,
O gün dikti sırtına,
Donuk benizli parmaklıkları.
Almina sarılırdı ahvaliyle,
Yüzerdi boş sokaklar,
Dipsiz duraklı düşüncelere.
Ardından gökyüzü,
Kadim saltanatında emniyetle,
Susardı yalnızlık gibi,
Hırçın çehreli denizlere.
Almina, esintilerle bir manzara,
Almina, küllenmiş medeniyetiyle,
Ve destanlar ...,
Gönlüne sığındı,
Gönlünün sonsuzluğunda.
Nicedir titriyordu seher,
Kar taneleri nöbetinde,
Dizleri üstünde sevinçler,
Almina, sepeti elinde,
Gezerdi acı tiryaklar mahzeninde.
Son kez tutuşurken yaralarıyla,
Süsledi aynaları kanatlarıyla.
Yaslandı iyiliğe, merhamete,
Birikti geçip giden hatıralarıyla.
Tepelere sofrasını kurdu ölüler,
Gözyaşında fecre sürgün gölgeler,
Son kez büyüyecekti Almina,
Afakı fısıldarken bağrına.
Üzerinde artık kimsesizliği örtülü,
Almina, dağlarına vedalar sürülü,
Kimselerin bilmediği diyarlarda,
Doruklarda açan yüzüne,
Güneşin kurdelesi örülü.
Kayıt Tarihi : 16.11.2019 02:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)