Almadan Gel…
Mâsum bekleyişlerin, leyl-u neharı,
Gece’nin karanlığına Kalmadan Gel.
Maksud sevdaların, şita-u baharı,
Cemreler’in düşmesini Salmadan Gel.
Mahzun ayrılışların, refik-u zaharı,
Mecnun sevdaların, mâşuk-u mazharı,
Meftun gözlerin, şavaik-u cevharı,
Mâşukların dertlerine Dalmadan Gel.
Mahrum gönlümün, medar-i iftiharı,
Meczub sevdamın, serdar-i intiharı,
Mesdud gözlerimin, ışıldar-i iştiharı,
Âşıkların kapısını Çalmadan Gel.
Zalem dağının, üfüren ser-çınarı,
Cennet bahçesinin, sevilen gül-narı,
Umman denizinin, tatlı su pınarı,
Yunusların yüreğini Almadan Gel.
05 / 12 / 2012
Zeynel Açıkgöz
Bazı kelimelerin anlamı.
--------
Ley-u Nehar; Leyl, gece. Nehar gündüz. (Arapça terim) .
Maksud; Kasdolunan, istenilen şey, istek. Maksad, niyet, murat. (Arapça Terim) .
Şita; Kış mevsimi.(Arapça terim) .
Refik-u zahar; Belirli, apaçık dost.(Arapça Terim) .
Mâşuk-u Mazhar; Sevgilisinin aşkına nail olma, şereflenme. manasına gelir (Arapça Terim) .
Şavaik-u cevharı; gönül vermiş, tutkun vurgun gözlere şavk veren aydınlatan cevher gibi parlaklık veren.
Meczub; Sevdası uğruna kendini kayb eden cezbeye düşen...
Mesdud gözlerimin, ışıldar-i iştiharı,; Seddedilmiş. Kapatılmış. Hududlanmış. önü kapanmış gözlerin görmesi için ışıldak gibi tanınmasına yardımcı olması.
Zalem Dağı; Mevlana Halid-i Bağdadi nin (rah. âleyh.) 'in Divan şiirinden okuduğum, Allah'u â'lem
Hindistan diyarında bir dağ dır ve çok serin bir yayla...
Saygı ve Selamlarımla
Zeynel Açıkgöz
Kayıt Tarihi : 5.12.2012 18:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gece’nin karanlığına Kalmadan Gel.
Maksud sevdaların, şita-u baharı,
Cemreler’in düşmesini Salmadan Gel.
SAYGILAR ÜSTADIM...ÇOK GEGERLİ DİZELER..
Serlam sevgi ve saygıyla.
'Masum bekleyişler ve leyl-u neharı'
BEKLEYİŞ - LEYL ve NEHAR:
Beklemek... Beklemek var ya beklemek! Ah şu beklemek... Derin karanlıkların serabı ışık, umutsuzluğun umudu beklemek... Hangi sözlerle ifade edilebilir, imkânsız bekleyişler. Gece'ye atıfta bulunarak tasvir ediyor şair; erişememenin ne denli kahır olduğunu...
Gecenin dili olsa da anlatsa; ışığa kavuşamamanın nârını... Mecnun için Leyla ne ise; Leyl için Nehar
odur; hiçbir zaman kavuşamazlar... Birbirine zıt,
birbirine tutkun Leyl ve Nehar... En umut edildiği
an'da akıp gider, gecenin elinden Nehar... Ayrılığın
dinmez sancısını yaşar; derin karanlıkların
suskunluğunda, Leyl...
Umutsuzluğun umudunda sesleniyor şair; 'GEL... Gel!' Ey, soğuk kış gecelerinin baharı; cemreler düşmeden gel...
Ey, büyük sevdalara mazhar olan sevgili; aldırma,
dalma maşukların derdine, geriye bakmadan gel; hiç
kimsenin gözleri yüceltemez benim kadar; iftihar
kaynağım, mahrum ve mahsun bırakma gönlümü; gel sultanım...
Yürek, kaleme hükmediyor yaz diyor, yaz...
Yere göğe sığdıramıyor, ne cennet bahçesinin gülnarı,
ne ser çınarı, ne de Umman Denizinin tatlı su pınarı; sıfatlar, tasvirler kifâyetsiz kalıyor...
Bu nasıl bir yürektir...
Bu yürek, bu gönül bir fani'ye yanmıyor, görünen o ki; gecenin, ışığa muhtaçlığı gibi bir sevda;
bir cezb-i aşktır, mazhar olduğu...
****
Metanet Yazıcı
TÜM YORUMLAR (8)