ummadığın bir zaman dayanır kapına
hüznünü bölüşmek için sarılır boynuna
bu ecel değildir, çocuksu hiç sanma!
piyangodan yalnızlık çıkmıştır umursar ağlarsın.
ayrılık hiç istenir mi periden?
beklenmeyen sular yüzüne dökülür çeşmeden
yırttığın gömlek, kırdığın vazo ve sineden
bir kuş, bir martı mevsim çalar kaçarsın.
hiç unutamayacağın gökyüzü havası
gözlerini sürükler pencere kenarına
umut ekmek, ekmek umut gibi buğday sarısı
senide katar rengine sevinçler kuşanırsın.
unutulur mu yalanları boy boy gömen fırtına?
ve o üçünde serilen kucağına
o deli tay, o mevsimlik ana
bağırır bağrında yumruklarda susarsın.
intizarla umut tükenirse amansız
yüreğin bıçak ucunda direnir usulca feryatsız
bu biten hikayede herşey zamansız
olsada artık yırtar yenisine başlarsın.
işte sende evlenmiş gidiyorsun
al bu şiirimi, al çeyizinde dursun
tüm söylediklerimi şöminene atıverde tutuşsun
yaşamak yenilenmiş, bahar taptaze; elbet alışırsın...
09.02.2005
Erdal TaşköprüKayıt Tarihi : 15.3.2008 16:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!