Ali Tırnaksız Şiirleri - Şair Ali Tırnaksız

Pınarından su alamadım,
Meyvesinin tadına varamadım,
Ağacında çiçek göremedim,
Gençliğin boşa geçmiş senin.

Niye gaflet içinde yaşarsın?

Bizim komşu çalışır, işi bitmez. Hiç de kırık hilesi bitmez Komşusuna yardım etmez Bizim komşu bizim komşu Parasız kılıfı çok güzel yapar Yolda eğri büğrü adım atar Bilmeyene de güzel ayar yapar Bizim komşu bizim komşu İsterse mevsimsiz çiçek açar Parasız kefeni,ölmeyene de biçer Çıkarı için dostundan vazgeçer Bizim komşu bizim komşu Gardaş iyi tanıt kendini İnandır, belli ettir rengini Aldattım sanma insanları,herkes biliyor seni Bizim komşu bizim komşu Selam ver komşuna Yardım et kalmış işine Bu dert senin de gelir başına Bizim komşu bizim komşu

Kara gözlerim ağladı durdu
Felek bana bitmeyen çile verdi
Esen rüzgar aşkımdan durdu
Felek hep güzelliği önüme serdi
Yine de ölüme çare bulunmaz
**

Diyar diyar aradım seni bulamadım
Dağlar yüksek yol bulup varamadım
Deli miyim, aşık mıyım bilemedim
Bazen beni hatırlar mısın?
**
Oturmuş da saçlarını dökmüş yüzüne

Bu vatana nice şehitler verdik,
Atamla Çanakkale de dünyaya göğüs gerdik.
Şimdi ise birkaç kişiye boyun eğdik;
Söyleyin bu vatanın sahibi var mıdır?
*
Devletimin panzerinin üstüne çıktılar,

Dayım, koca dağlar gibi durur! Benim sıhhatime ömür verir, Sülalemde odur gurur, Dayım benim, yiğit dayım! Beraber çektik çile ile acı; Karışırdık emmi,dayı, gardaş,bacı; Benim gönlümün ilacı Dayım benim, yiğit dayım! Kalmış işleri yapardı Anamın sözünü tutardı Mahalleye sonsuz iyilik yapardı Dayım benim, yiğit dayım! Çok ağladım, gülmedim! Ne olduğumu ben de bilmedim Hasta mısın dayı, niye gelmedin? Dayım benim, yiğit dayım! Bu günlerde yaşlandı artık gayrı… Hiç doldurulmaz, onun yeri ayrı Onda insanlara sevgi ayrı Dayım benim, yiğit dayım! Onun yerini kimse tutmaz Bilmediği yoldan gitmez Pınarı akar, hiç bitmez Dayım benim, yiğit dayım! Gelmedi birkaç Cuma Hiç kıyamam ben ona Nasihat verirdi bana Dayım benim, yiğit dayım! Dayımdır, gönlümde gider Hep doğru yoldan gider Küçükleri teselli eder Dayım benim, yiğit dayım! Suyunu içtim, ekmeğini yedim. Dayımı ben çooook sevdim! Onun iyiliklerini çok gördüm Dayım benim, yiğit dayım! Karabük,Şubat 2012

Dursun anaların göz yaşı, Kesilsin hainlerin başı Bu oyun, Ermeni’nin işi Kırgınım sana Diyarbakır! Aynı inadı Iraklılar da yaptı; Kendi yurdunu ateşle yaktı. Unutma, analara, bacılara Ermeniler neler yaptı. Kırgınım sana Diyarbakır Küçük çocukları öksüz koydunuz Bizi koruyan mehmedimi vurdunuz Ermeni’nin kölesi oldunuz Kırgınım sana Diyarbakır! Uzan, tut kardeşinin elini, Doğru seç gidecek yolunu. Öldürme, Allah’ın günahsız kulunu! Kırgınım sana Diyarbakır! Bağlayın çakalları; çocukları tutmasın Askerimin, polisimin kanı yere akmasın Yavrunuza sahip olun, dağa çıkmasın Kırgınım sana Diyarbakır! Iraklılar da canını verdi, neyi aldı? Çocuklar özürlü, kadınlar yetim kaldı. Geride gözyaşı, acılar kaldı Kırgınım sana Diyarbakır! Irak’ı bombalarla yaktılar, Onlara, hangi güzelliği bıraktılar? Doğal kaynakları alıp kaçtılar, Kırgınım sana Diyarbakır! Askerimi sev, polisime sahip çık Atama verdiğin sözünü tut. Vatanını sev, bayrağına sahip çık Kırgınım sana Diyarbakır! Daha ne diyeyim ki ben size! Düşman, yardım eder mi bize? Kardeşçe yaşayalım biz bize. Kırgınım sana Diyarbakır! Tekdir Türk’ün dili, Lazı,kürdü, Türk’ü Anadolu’nun gülü Herkese serbesttir aslında kendi dili Kırgınım sana Diyarbakır! Çanakkale de beraber kurtardık bu vatanı Unutma, toprakta yatan atanı! Koruyalım birlikte bu cennet vatanı Kırgınım sana Diyarbakır! Karabük 04/12/2011

Günlerdir yana yana her yanımı kor tuttu,
Emdiğim bedenin, çürüdü gitti.
Ana yüreğime buzlar tuttu!
Ana seni seni özledim

Hasretinden yandım, ana seni özledim

Ülkem ülkem diye koşan,
Yüreğinden sevgi taşan,
Güzellikleri aşan
Böyle bir dünya istiyorum

Yurdu, sınırı korunan

Anadolu’nun dört direğiyiz biz
İstemezse görmüyor bakan göz
Türk’üz, kardeşiz, beraber yaşıyoruz
Bilmem, bilmem biz kiminle barışırız!

Çanakkale’de omuz omuza saf tuttuk