İnsan bunu yapar mı,
Vatanını satar mı,
Öz kardeşine silah sıkar mı,
Hain çakallar çakallar
**
Benim vatanım derdin
Yüreğim gayri dayanmaz oldu
Kuzum benim çaresiz bir dert buldu
Annesi ağladı ağladı saçını yoldu
Hakkım helal olsun sana kuzum
Kelam alamadım kuzum dillerinden,
Tutardım senin senin bende ellerinden,
Çok taşıdın ben de senin kollarından,
Hakkım helal olsun sana kuzum.
Çok akıllı idin sana kıyamadım,
Çok severdim daha doyamadım,
Bu derde düşeceğimi bilemedim,
Hakkım helal olsun sana kuzum.
Baba diye gözlerime bakardın,
Kuzum beni içimden yakardın,
Babam diye diye beni öperdin,
Hakkım helal olsun sana kuzum.
Yüreklerim yara dayanmaz sana,
Allah’ım sabır ver sen,sen bana,
Taş bassamda dayanamam ben sana,
Hakkım helal olsun sana kuzum.
Uzat kuzum ellerinden tutayım,
Güzel ellerinden daha öpeyim,
Cansız resmine nasıl bakayım,
Hakkım helal olsun sana kuzum.
Akşam olur kucağıma yatardın,
Kuzum diye alnından öperdin,
Kara gözlerine ben de bakardım,
Hakkım helal olsun sana kuzum.
Gül açmıyor bağınızdan
İnemedim dağınızdan
Çiçek bitmez bağınızdan
Gelemedim gelemedim
**
Aşam dedim aşamadım yüksek dağınızdan
Çıktım yaylalara duman bürümüş
Kalmamış Ak Dağ’ın karı erimiş,
Kara bulut Çatal’a doğru yürümüş
Dağlar beni beni unuttunuz mu?
Eskiden Antalya’nın en yüksek dağlarında yörükler yaşarmış. Bu yörükler Dumanlı Anamas-Başyayla çevresinde yaşarlarmış. yeşillik kuruyunca yeşilliği bol olan Konya’nın beldelerine giderlermiş. Kasım –aralık aylarında da deve, koyun ve keçileri ileAntalya’ya dönerlermiş. Dönerken Başyayla’ya gelmişler. Bunlar geniş bir alana birkaç mahalle olarak yerleşmişler. Akşam olmuş. Birkaç aile burada akşamlamaya karar vermişler. Bir grubunun ağası da yıldızlara bakarak “yıldız şuradan göründü, kar yağacak. geceden Antalya bölgesine aşalım demiş.” Ne kadar uğraştı ise de kalmak isteyenleri gitmeye ikna edememiş. Onlar Bel’den aşarak Antalya sınırlarına inmişler.
İşte gidiyorum istemeyerek
Ayrık zor artıyor merak
Gitmem gerek memleketim çok ırak
Dostlar beni beni anar mısınız?
**
İşte ayrılık geldi size elimi sallarım.
Gönlüm de vakitsiz çiçek açtı
Ömrüm de zamansız geldi geçti
Kader de bağımı ermeden biçti
Kahrolsun kahrolsun kader, iki gözün kör olsun
Bana da yaşamayı çok gördüler
Oku;
öğren, öğret.
ilim sahibi ol
Bilim sahibi ol
yönet;
kendi cumhuriyetini koru,
devletini yükselt
atanı unutma!
NE MUTLU TÜRK GENÇLİGİNE..
Yavrum diye söyledim sana
Hep karşı koydun bana
Anan sarılır sana
Üzülürüm üzülürüm
Seni kaybedersem üzülürüm
**
Nasıl versem tatlı canı
Doyar mısın alsan beni
Çocuklarımı görsem hani
Doyar mısın doyar mısın?
Azrail geldi canımı almaya
Canı bedenden yolmaya
Razı değilim ölmeye
Doyar mısın doyar mısın?
Hergün birer can alırsın
Arar bizi bulursun
Acımadan canı nasıl alırsın
Doyar mısın doyar mısın?
Tatlı canım,nasıl vereyim
Çocuklarımı göreyim
Kefenimi biçin içine gireyim
Doyar mısın doyar mısın?
Keder ağacım çiçek açtı,
Dostlar kefenimi ölmeden biçti,
İşte ömrüm de geldi geçti,
Yazıklar olsun yazıklar olsun keder sana
Başıma baykuşlar kondu,
Yanan ışıklarım da söndü,
Kader sıhhatimi benden aldı,
Yazıklar olsun yazıklar olsun keder sana.
Gönlüme de bir kara bulut çöktü,
Bu kader de bana neler etti,
Bedenimden sıhhatim uzaklaşıp gitti,
Yazıklar olsun yazıklar olsun keder sana.
Ne bağım nede bahçem kaldı,
Kader her şeyimi elimden aldı,
Benim de eski bir evim kaldı,
Yazıklar olsun yazıklar olsun keder sana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!