Ali Şeyh Özdemir Şiirleri - Şair Ali Şey ...

Bir çöl ortası yüreğim
Kor – ateş sıtmalardayım
Her yanımda yangın var…
Düşün ki son demlerdeyim
Gözüm seğiriyor,
Çenem tutulmuş…

- Teröre kurban verdiğimiz şehit öğretmenlerimizin aziz ruhlarına ve yurt bahçemize sevgi tohumları eken tüm öğretmenlere...

Bilgisizdim kara cahil çökerken,
Batmaktan kurtardı öğretmenlerim.
Gaflet uykusunu ruha çekerken,
Yatmaktan kurtardı öğretmenlerim.

-------“ŞEB-İ YELDAYI MÜNECCİMLE MUVAKKİT NE BİLİR
-------MÜPTELÂ-YI GAMA SOR KİM GECELER KAÇ SAAT? ...” (1)

Geceler zifir,
Geceler ak- kor …
Gecelerde kovulmuşum,

- Yurdumun Çile Çiçeklerine...

Ben Hasan Öğretmen yavrucuğum;
Ben Hasan Öğretmen! ...
Tillo’nun bıçak kesen rüzgârı,
Palandöken’de karım ben!

I-

Bir şair ağladı, yıkıldı gökler,
Düştü güneş yere, yandı yeryüzü.
Bir şair ağladı, yufka yürekler
Gömüldü toprağa hep dizi dizi.

Ona ben “Can Eriği” derdim; kızardı…

Hâlbuki “can eriği” gibiydi o…
Hayatın hep yangınlarını görmüş; yokuşlarında yorulmuş, yanmış, tutuşmuş, yanardağ lavlarına döndürmüştü benliğini… İşte, bu yangındı onu yeşilden sarıya; sarıdan kıpkızıl kırmızıya dönüştüren. İşte, bu yangındı onu ekşiden kekremsiye; kekremsiden bal şirinliğine döndüren…
Kaybolup giderdi bazen. Bilinmezdi nerelere gittiği. Dünyayı alt üst etseniz izine rastlayamazdınız onun…
Giderdi… Bilinmezliklere, bulunmazlıklara giderdi… Yüreği hep uzakları çağırırdı zaten. Bulunduğunda da yok gibiydi…

'Düş' tü;

------Düştü...

Döneceğim …
--Döneceğim…
Sözüm vardı döneceğim…
---Yüreğim hep şerha şerha
-----Pervaneyim döneceğim…

Geldim işte
Geldim bak! …
Ağzımda
Üzüme durmuş bir koruk tadı
Ne ekşi ne şirin.
Yaslanmak için

Bir süzgün bakışla kalbim çalmıştın,
Meğerse yalanmış bakışın yalan.
İsmini işleyip mendil salmıştın,
Meğerse yalanmış nakışın yalan.

İlkbaharım, yazım, dört mevsim sendin,