Gel ey sevgili, derdimin dermanı, canımın cananı gel..!
Haydi gel neredesin, sen gönlümün sarrafı, bahtımın sultanı gel
Gel ey canım bülbüllerin kıskandığı, bilinmez kuşum gel
Ar ederim seni sormaya, bulunduğun yerde mutlumusun sen
Gel benim başım dumanlı, dertten kurtulmaz gel
Şimdi leyl’a benim,mecnuna müjdeler,
Görünmez sır avama,amadır dideler
Bir hicap ki ezelden,nihan olmuş gider,
Gel gör leylada cemâli,lâl olur sineler,
Haline dellâl olmayacağım.
Sırrını faş, eylemem Leylâ.
Adını cihana, anmayacağım.
Aslını aleme, sölemem Leylâ.
Alem-i zahire aldanıp anma zünnara,
Her sureti adem, zilleti zâra dem değil,
Serpme dür-ü mercanı semerci gümmana,
Bilki na ehil siret,zulmeti dara cem değil.
Külli haramdır,firarı mihnet ser-cünbana,
Bu ne sesleniştir,Lâl eyler alem-i cihanı,
Aman ya medet,bu senin çağrışındandır,
Bir muradın hal eyler,mahluk-u mihmanı,
Gâh kahru bela,gâh cemâli bağrışındandır,
Ben hasretin dostu,meşrebi nişanesiyim ,
ki, firkat zehrin,müptelası tiryakisiyim,
Ben mecnunun,serabı çölü toprağıyım,
ki, ezelden Rahmanın,sırrı insanıyım.
Bakar gözlerim,dağ sandığım heybete,
Seni görür sever,sana bakar o heybette,
Bu nasıl sevgi, bu nasıl sevda, gönül hayrette.
Duyur kullarına Allahım, muradım sensin elbette.
Yanar her tecellinde virâne gönül halvette.
Nuş oldu şevkine gönül,bi-garip batakta,
Adın dilimde bi- nefes,zikreder sokata,
Kıraat-i visalim yan üzere,kesret-i halvette
Cuş oldu meşkine gönül,bi-garip atakta,
o aşk ilâhi ise,edebi bilmez,
bir sevdaki ölür dirilmez,
meyittir musallada selâ verilmez,
yatar bir çukurda kabri bilinmez
nicedir edep, ya edep yahu,
kimdedir güneşi solduran,o yüzün mahı,
kim bilir bağra dökülen,zülfü siyahı,
bir nakışki görenin, tükenir ahı
açtırma hicabı sin-i,zülfe divane,




-
Mustafa Turhan
-
Mustafa Turhan
-
Mustafa Turhan
Tüm Yorumlarpeçen ayindir cemali
işiten bilendir ali
varlık getirmez kemali
yokluğuna pazarım ben
aşılıyım dosta ezel
aşkı bela hepsi gazel
insana değdi o güzel
melamiyle gülzarım ben.
www.antoloji.com/mustafa_turhan
selama selam
Aç peçen canın vereyim
Yokluğun nere sereyim
Evvel ahir bir pareyim
Muradına nazarım ben,